Çünkü Onun güvenliği bu çok sevdiğin pis prefabrik evde seninle takılmaktan çok daha önemli. | Open Subtitles | لأن سلامته أكثر أهمية من مصاحبتك في هذ المنزل الذي أحببتَه كثيراً |
O zamanlar efendim, kocam için, Onun güvenliği ve akıl sağlığı için daha çok korkmuştum. | Open Subtitles | حسنا , في ذلك الوقت , يا سيدي كنت خائفة أكثر على زوجي على سلامته وسلامة قراراته |
Önceliğimiz Onun güvenliği ve tekrar ailesine kavuşmasıydı. | Open Subtitles | أولويتنا كانت التأكد من سلامته ولم شمله مع عائلته |
Doğrusu, Onun güvenliği hakkındaki endişelerinizi paylaşıyorum. | Open Subtitles | فى الواقع ، انا أشارككم . قلقكم على سلامته |
Onun güvenliği için, akıl sağlığı için böyle bir şey olmamalı. | Open Subtitles | على سلامته ... الجحيم، سلامة عقله ... وهذا لا يمكن أن يحدث |
O Tower'da, senin lütfun. Onun güvenliği için. | Open Subtitles | إنه في البرج جلالتك من أجل سلامته |
Onun güvenliği sizin bu geceki tavrınıza bağlı. | Open Subtitles | سلامته تتوقف عليك الليلة. |
Silah, Onun güvenliği için | Open Subtitles | -سيدي ، ذلك المسدس من أجل سلامته |
- Göreviniz Onun güvenliği. | Open Subtitles | واجبك هو سلامته |
Ve ben Onun güvenliği konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | و أنا قلق على سلامته |
Onun güvenliği demek. | Open Subtitles | سلامته |