"onun için iyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيد له
        
    • جيد لها
        
    • جيداً بالنسبة له
        
    • جيد بالنسبة له
        
    • من الجيد له
        
    • هذا جيداً له
        
    • جيدا بالنسبة له
        
    • جيداً لها
        
    • جيدة بالنسبة لها
        
    • جيّد لها
        
    İsterdim, Sammy, ama gerçekten bunun Onun için iyi olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أرغب بذلك , سامي , ولكن حقا لا أعتقد أنه امر جيد له
    - Yemeklerini seçerken seçiciymiş. Onun için iyi birşey. Open Subtitles هو يبدوا معقولا باكل الأشياء المختارة هذا جيد له
    Şu anda Londra ofisinde ve Onun için iyi bir yer. Open Subtitles انها تدير مكتبا في لندن و ذلك مكان جيد لها
    Zavallı çocuk. Annesinin dönmesi Onun için iyi olacak. Open Subtitles طفل مسكين ، عودة أمه ستكون شيئاً جيداً بالنسبة له
    Demek istediğim, bunu yapmam Onun için iyi bir şeysi tabi, fakat böyle bir koşuşturmanın beni nasıl etkileyeceğini bilmiyordum. Open Subtitles أعني, عرفت أن فعل ذلك جيد بالنسبة له ولكني لم أعرف كيف سيكون إسراع الأمر مؤثراً عليّ, لقد شعرت براحة كبيرة
    Buradaki tek beyaz çocuk olmanın Onun için iyi olabileceğini düşünmüştüm. Open Subtitles تعلم, اعتقد انه كان من الجيد له ان يكون الطفل الابيض الوحيد هنا
    Buranın Onun için iyi bir yer olduğunu düşünüyor musun? Open Subtitles هل تعتقد أنه مكان جيد له لندفنه فيه
    - Onun için iyi olabilir, belki dersini alır! Open Subtitles ربما يكون جيد له و بتعلم درسه او لا ..
    Her şey güzel, Onun için iyi. Open Subtitles انت في فريق لافون هذا جيد جيد له
    - Bu Onun için iyi bir anlaşma Open Subtitles هذا عقد جيد له.
    Onun için iyi olur. Open Subtitles سوف يكون هذا جيد له
    Onun için iyi. Orada kalırsa, hayatı kurtulur. Open Subtitles هذا جيد لها إنها ستعيش بهذه الطريقة
    Kitapta açık havanın Onun için iyi olduğunu yazıyor! Open Subtitles الكتاب يقول الهواء المنعش جيد لها
    Eğer sevseydi Onun için iyi olurdu... Open Subtitles ، لو أنها أحبت ما هو جيد لها
    Belki bu Onun için iyi olur. Open Subtitles قد يكون هذا جيداً بالنسبة له
    Tam olarak bilmiyorum. Ama Onun için iyi olamaz. Open Subtitles لا أعرف بالظبط , ولكن لا يمكن أن يكون جيد بالنسبة له
    Onun için çok endişelendiğimi biliyorum ve onu birazcık rahat bırakmanın Onun için iyi olacağını da biliyorum. Open Subtitles أعرف أني أقلق عليه بشكل مبالغ فيه وسيكون من الجيد له لو قللت من ذلك
    - Onun için iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles - سيكون هذا جيداً له - فكرة عظيمة، نعم
    Ama evlilikleri sona eriyor ve bu Onun için iyi bir şey. Open Subtitles لكن زواجه عرف الفشل وكان أمر جيدا بالنسبة له
    Ben düşünmüştüm ki onun kendi dairesi olursa bu Onun için iyi olur, fakat benim için iyi değil. Open Subtitles إنها تنتمي لهذا المكان، ظننت أنها إن اشترت منزلها الخاصّ سيكون هذا جيداً لها ولكنه ليس جيداً لي
    Şimdi trajik davranma. Onun için iyi tecrübe olur. Open Subtitles والآن، لا تكوني مأساوية ستكون خبرة جيدة بالنسبة لها
    Onun için iyi olmuş. Open Subtitles هذا جيّد لها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more