"onun mutlu olmasını" - Translation from Turkish to Arabic

• تكون سعيدة
• يكون سعيداً

Simran Raj'la evlenmeye karar vermiş. Ben de onun mutlu olmasını istiyorum.
سيمران وافقت ان تتزوج من راج أنا اريدها فقط أن تكون سعيدة

Mia'yı seviyorum ve onun mutlu olmasını istiyorum.
نعم، إنظري، أنا أحبّ مايا أريدها أن تكون سعيدة

Fakat onun mutlu olmasını istiyorum.
و لكنني أدركت.. انا فقط أريدها أن تكون سعيدة مرة أخرى..

onun mutlu olmasını istiyorum. Başka bir otelde, başka bir arkadaş bulmasını istiyorum.
إننى أريده أن يكون سعيداً أريده أن يجد صديقة آخر فى الفندق الآخر

Shaun harika bir çocuktur... ve onun mutlu olmasını istiyorum.
شون كان دائماً ولد رائع وأريده أن يكون سعيداً

Ona sorun olmadığını ve onun mutlu olmasını istediğimi söyledim.
أردت أن أخبرها بأن الأمور على ما يرام وبأنني أردتها أن تكون سعيدة.

Bak, annemle konuştum ve onun mutlu olmasını istiyorum.
انظر, لقد تحدثت مع أمي وأنا أريدها أن تكون سعيدة

Sadece onun mutlu olmasını istiyorum. Oğluma göz kulak ol.
أريدها ان تكون سعيدة و حسب, اعتني بأبني

Yani Richard... onun mutlu olmasını istiyorum.
... أعنى يا ريتشارد إنى أريدها أن تكون سعيدة

Çoğu zaman sadece onun mutlu olmasını istiyorum.
فى غالبية الوقت اريدها ان تكون سعيدة

Şimdi kararımı verdim... Sadece onun mutlu olmasını istiyorum.
لكني الآن قررت أريدها أن تكون سعيدة فقط

onun mutlu olmasını istiyorum.
أعتقد أنى أريدها أن تكون سعيدة

- Ben onun mutlu olmasını istiyorum.
انني فقط ارغب في ان تكون سعيدة

Ben...onun mutlu olmasını istiyorum.
أريدها أن تكون سعيدة

Sadece onun mutlu olmasını istiyorum.
لقد أردتها فقط أن تكون سعيدة

onun mutlu olmasını istiyorum.
وأريدها أن تكون سعيدة

o çok... çok mutlu ve enerjik ve hayır,onun mutlu olmasını istiyorum. gerçekten.
انه سعيد وهذا اعاد نشاطه وأنا أريده ان يكون سعيداً بالفعل انا فقط لكن ليس بثمن

Afedersin ama o benim en iyi dostum. Yalnızca onun mutlu olmasını istiyorum.
أنا آسف, إنه أفضل صديق لي فقط أريده أن يكون سعيداً

Çünkü birisini gerçekten seversen, seninle olmasa bile onun mutlu olmasını istersin.
لأنك عندما تحب أحداً تريده أن يكون سعيداً. حتى وإن لم يكن معك.

Para tasarruf etmektense onun mutlu olmasını isterim.
أفضّل أن يكون سعيداً بخلاف توفير المال.