"onun olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

• أنه هو
• أنها هي
• انه هو
• بأنه هو
• أنّه هو

Onun olduğunu biliyordum. Aptal bir aksanla kullanmaya çalışıyordu.
لقد كنت أعرف أنه هو , بسبب .. التظاهر بتلك اللكنة السخيفة

Bu fantastik hikayeleri duymuş olabilirsin, ama yüzünü hiç görmediğin halde Onun olduğunu nerden biliyorsun?
ربما تكوني سمعت تلك القصه الرائعه لكن كيف عرفت أنه هو و أنت لم ترينه من قبل؟

O halde Onun olduğunu varsayabiliriz, ifade veren kadının değil.
إذاً نحن نعتقد أنه هو, وليست تلك المرأة التي شهدت ؟

Oraya çıkan yol yok. Onun olduğunu nereden biliyorlar?
لايوجد طرق هناك في الاعلى أذن , كيف عرفوا أنها هي ؟

Bir bomba patlamasına benzemiyor, bu yüzden Onun olduğunu düşünüyoruz.
هذا لا يَبْدو مثل إنفجار قنبلةِ، لذا نعتقد انه هو.

- Onun olduğunu bilmiyoruz. - Olmadığını da bilmiyoruz.
لكننا لسنا متأكيدين بأنه هو ولسنا متأكدين بأنه ليس هو

Hayır, hayır, hayır, o bizim için sorun olacak yetenekte değil ayrıca sen olmasan Onun olduğunu asla tahmin edemezdim.
لا لا لا ليس قادراً على أن يُشكٍل خطرا علينا و أنا لم يخطُر ببالي أنه هو الشرطي لولاكٍ

O kısım yakın dostumuzun ve liderimizin ölümüne sebep olan kişinin ben değil, Onun olduğunu gösteriyor.
يدل بقوة أنه هو وليس أنا من قام بتعجيل وفاة صديقنا المقرب وقائدنا.

Onun olduğunu bilmeni istiyor.
يريد أن يُعلمك أنه هو

Görevli Onun olduğunu doğruladı.
الطبيب الشرعي يؤكد أنه هو

Onun olduğunu biliyorum.
وأنا أعلم أنه هو.

Onun olduğunu biliyorsun.
حسنا,أنت تعلم أنه هو

- Onun olduğunu varsayamayız.
لا نستطيع الجزم أنه هو

Onun olduğunu nereden anladınız?
كيف تعرفين أنه هو الفاعل؟

Tüm bu cinayetler başladığında gazeteler Onun olduğunu Londra'ya dadanmaya geri geldiğini söyledi.
عندما بدأت كل هذه الجرائم , الصحف قالت أنه هو وقد عاد ليصطاد فى (لندن)

Bilmiyorum ama Onun olduğunu anladığım zaman buraya gelmesinden korkuyordum.
لا أعلم ، لكنني أدركت أنها هي كُنت أخشى قدومها إلى هُنا

Ya da en azından Onun olduğunu düşünüyorum.
أو على الأقل أعتقد أنها هي

- Onun olduğunu sanmıyorum.
لا أعتقد أنها هي

Böylece Onun olduğunu bilirdik.
و يضعها بقرب الضحية التالية لكي يتأكد اننا نعرف انه هو

Ama yara sayesinde Onun olduğunu biliyoruz.
لكننا نعرف انه هو لأنه يحمل الندبة

Karanlık olduğu için kim olduğunu görememiş ama Onun olduğunu düşünmüştük.
كانت الغرفة مظلمة جدا بالنسبة لها لتقديم هويته لَكنَّنا نَفترضُ بأنه هو

Aracını görmemiştim içeride bana sahip olana kadar Onun olduğunu anlamadım.
لم أرى شاحنته، لذلك لم أعلم أنّه هو . حتّى اقترب منّي