Görünen o ki herkes onun peşinde. O yüzden bir şeyler yapmalı, evet. | Open Subtitles | حسناً، بما أنه الشخص الذى يسعى خلفه الجميع فيجب عليه أن يفعل شيئاً |
İç İşleri'nin onun peşinde olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد عرفت أن الشؤون الداخلية كانت تلاحقه. |
Şehirdeki tüm polisler onun peşinde. Olabildiği kadar iyi bir ölü. | Open Subtitles | كل شرطي في المدينه يبحث عنه ، مسالة موته حتمية |
Burada bir yerlerde büyük bir ganimet var ve bütün avcılar onun peşinde. | Open Subtitles | في مكان ما من هنا الجائزةالكبرى... والصيادون من جميع الأنواع... يبحثون عنها. |
Biz Jack'in kurye olduğunu düşünüyoruz. Herkesin onun peşinde olmasının nedeni bu. | Open Subtitles | نعتقد ان جاك هو الساعي,لهذا كل شخص يطارده |
Saldırılar bundan sonra geliyor. onun peşinde olduğumuzu düşündü. | Open Subtitles | جاءت الهجمات من ذلك، وكان يعتقد أنّنا نسعى خلفه |
Hayır, Damon kaçtı Sanırım Elena'yı arıyor ve polisler onun peşinde. | Open Subtitles | كلاّ، لقد هرب، أحسبه ذهب بحثاً عنها ورجال لشرطة يطاردونه |
İstilacıların onun peşinde olduğunu ve kaçması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ الغزاة كانوا يبحثون عنه وأنّه اضطرّ إلى الذّهاب بعيدًا. |
Pekâlâ. Birinin onun peşinde olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | حسناً، اسمعا، إعتقد أنّ هناك شخص يسعى خلفه. |
Size söylüyorum beyler, onun peşinde birisi var. | Open Subtitles | أنا أقول لكم يا رفاق شخص ما يسعى خلفه |
Evet, polisler bunu kanıtlayamadı ve Andrea izinli günlerinde hala onun peşinde. | Open Subtitles | نعم , الشرطة عجزت عن إثبات ذلك لا تزال تلاحقه في أيام عطلها آندريا و |
- Şimdi de Batı Alman istihbaratı onun peşinde. | Open Subtitles | والآن الاستخبارات الألمانيّة الغربيّة تلاحقه |
Bir insan arıyorsun, ama Jacob Fischer da onun peşinde. | Open Subtitles | أنت تبحثين عن شخص، لكن (جاكوب فيشر) يبحث عنه أيضاً. |
Yani herkes onun peşinde. | Open Subtitles | أعنى, كل شخص يبحث عنه |
Ama Maria'yı kaybettik ve lejyonerler hâlâ onun peşinde. | Open Subtitles | عدا أننا فقدنا (ماريا) لتونا، والفيالقة ما يزالون بالخارج يبحثون عنها |
Sanırım Ruslar onun peşinde. | Open Subtitles | الروس وربما يبحثون عنها هنا |
onun peşinde kimse yoktu, kafasına dayanan silah yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هنالك من يطارده ولم يكن هنالك من يهدده |
Polis niye onun peşinde? | Open Subtitles | لماذا يطارده رجال الشرطة؟ |
İşte bahsettiğim şey de buydu. Hedefimize, onun peşinde olduğumuzu söyledin. | Open Subtitles | كان هذا ما كنتُ أتحدّث عنه لقد أخبرت الهدف أننا نسعى خلفه |
Belki de onun peşinde olduğumuzu biliyordur. | Open Subtitles | ربما يعلم أننا نسعى خلفه |
İlaç verilmiş olması muhtemel. İnsanlar onun peşinde. | Open Subtitles | هناك أحتمال بأنه مخدر هناك ناس يطاردونه |
Taocuların çoğu onun peşinde. | Open Subtitles | الآن العديد من الكهنة يبحثون عنه |
- "Bebeğin peşinde koşmak" - "onun peşinde koşmak" | Open Subtitles | ~ الليل طفل يطارد النهار ~ ~ ليبعده عنا ~ |
Tutuklu hala kaçıyor ve artık polis onun peşinde. | Open Subtitles | السجين لازال يحاول الهرب والآن الشرطة تتعقبه |