"onun ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • هو و
        
    • هي و
        
    • هي وكل
        
    • اجلها ومن
        
    • روحها و
        
    Sadece Onun ve kardeşinin, Tate'in onlara yaptığını, neden cezalandırılması gerektiğini tüm dünyanın bilmesini istemeden neden bunca belanın altına girdiğini anlamıyorum. Open Subtitles انا فقط لا ارى هو و اخية ذهبوا الى كل تلك المشاكل بدون رغبتهم فى معرفة العالم ما الذى فعلة تَيت لهم
    Onun ve annemin konuştuğu gibi garip konuşamam. Open Subtitles انا لا اقدر ان اتحدث مضحكا مثل هو و امى كانوا يفعلون.
    O gün gördüklerimden sonra, Onun ve bazı insanların seni neden biraz şey... Open Subtitles مما رأيت اليوم الماضي فهمت لماذا هو و بعض الأشخاص يجدونك... ماذا ؟
    Ve ayrıca Onun ve arkadaşının vurulduğunu da biliyoruz. Open Subtitles و أيضاً نحن نعرف بإن هي و الراكبة معها تعرضتا لإطلاق نار.
    Çünkü çok yakında Onun ve çocukların sana çok ihtiyacı olabilir. Open Subtitles لأنّه في وقت ما قريبا، هي و أطفالها ربّما سيحتاجونك.
    Onun ve buradaki herkesin olduğu gibi. Open Subtitles هي وكل شخص آخر هنا
    Zamanımı iyi değerlendirmeliydim, Onun ve geleceğim adına... Open Subtitles لقد اصبحت استفيد من وقتي .. من اجلها ومن اجل مستقبلنا
    Onun ve ebediyete intikal eden tum muminlerin ruhu Tanrinin rahmetiyle huzur icinde yatsin. Open Subtitles لترقد روحها و كل الأوراح المغادرة بسلام في رحمة الله آمين
    Kim bilir, son birkaç yıldır Onun ve Alain'in işlerine ne kadar zarar verdik. Open Subtitles أقصد, الرب يعلم كم من كلفنا عليهم من عملهم جراء استضافتهم لنا في السنوات الأخيرة هو و اليان
    Bu akşam Onun ve karısının bizimle gelmelerini istememin sebebi bu. Open Subtitles لهذا أردت الخروج معه هو و زوجته الليلة
    Mardon hayatta demiyorum ama öyleyse de, burası Onun ve kardeşinin gizleneceği son yer yani. Open Subtitles ‫لن اقول ان "ماردون" على قيد الحياة ‫ولكن لو كان على قيد الحياة, ‫فهذا اخر مكان يختبئ به ‫هو و اخيه.
    Onun ve Rosenberg'in ortak hiçbir yanları yoktu. Open Subtitles هو و "روزنبرج" لم يكن بينهما اي شئ مشترك
    Bir gün, Onun ve benim... yani ikimizin, tek vücut olabileceğini... ve bu eğitim işinin oldukça zevkli hale gelebileceğini fark ettim! Open Subtitles ثم اكتشفت أنه هو و أنا .. ... كلانا يمكن أن نكون فردا واحدا هذه الشراكة التي بيننا تحولت لتصبح شراكة مثالية مجيدة
    Onun hayatını yazmalısın, Onun ve Pete'in. Open Subtitles يجب أن تكتب عن حياته هو، هو و بيتر
    Onun ve onun milis salaklarından biri için, adı Reese Portland'da bir mücevher dükkanını soydu. Open Subtitles هو و أحد رجال مقامته الأغبياء سطو على محل مجوهرات في "بورتلاند".
    Onun ve Ajan David'in eskiye dayanan tanışıklıkları eskiye dayanıyor, Tom. Open Subtitles هو و العميله دافيد لديهم ماض سويا ,توم
    Şövalyeyi etkisiz hale getirdikten sonra dikkatimizi Onun ve kraliçenin kimliğini bulmaya adadık. Open Subtitles بعد نزع سلاح "الفارس"، حوّلنا إنتباهنا إلى تحديد هويتة هو و الملكة التي يقول عليها.
    Onun ve annesinin ne kadar para kaldırdığından haberin var mı? Open Subtitles هل تعرف كمّ المال الذي تجنيه هي و والدتها؟
    Leila gece yataktan kalkıp, yalnızca Onun ve bu kameranın görebildiği bir şeyle oynuyor. Open Subtitles ليلى تم الحصول على ما يصل في الليل، واللعب مع شيء ذلك فحسب هي و يمكن هذه الكاميرا نرى.
    Duymadım fakat benim gördüğüm ...Onun ve Angus'un, Dr. Leighton'ın yaptığı şeyi umursamadan onu kurtarmak için her yola başvurduğu. Open Subtitles لم اسمعها , لا , لكن ما رأيته كان هي و د, أنغوس ليتون... فعلا كل ما بامكانهما لانقاذ حياته,
    Onun ve diğerlerinin saldıracağı yer orası. Open Subtitles وهذا هو ما هي و مزارعين آخرين وستعمل ضرب.
    Onun ve diğer herkesin. Open Subtitles هي وكل الآخرين
    Zamanımı iyi değerlendirmeliydim, Onun ve geleceğim adına... Open Subtitles لقد اصبحت استفيد من وقتي .. من اجلها ومن اجل مستقبلنا
    Onun ve Tanrı'nın yolundan sapan bütün insanların ruhlarına Tanrı merhamet etsin ve huzur içinde uyumalarını sağlasın. Open Subtitles فلينغمد روحها و كُلّ أرواح الراحلين المخلصينِ... برحمةِ الله و أن ترقد بسلام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more