"onun yanına" - Translation from Turkish to Arabic

• بجانبه
• للعيش معه
• يفلت
• بجانبها
• للعيش معها
• بجواره
• بجوارها
• أقترب منه
• بقربها
• تقترب منها

İşte onun yanına oturuyor olacaksınız!
هذا من ستجلس بجانبه لذا, إستمع لي, وإستمع جيداً

- Acaba seni de onun yanına yere yapıştırsam nasıl olur?
رُبما سأُسمّرك بجانبه على الأرض ما رأيك بهذا؟

onun yanına mı taşınıyorsun yoksa dairende mi kalacaksın?
هل ستنتقلين للعيش معه أم ستحتفظين بالشقة؟

- Bu onun yanına mı kalsın? - Biliyorum, biliyorum.
ـ اعطني الحجر يا فريزر ـ واتركه يفلت بفعلته؟

Bize yardım etmezsen babam seni onun yanına gömer.
إن لم تساعدنا، أبي سيبطحك أرضاََ ويضعك بجانبها تماماً

Bir ay sonra da San Sebastian'a, onun yanına taşındım.
منذ شهر مضى إنتقلت إلى سان سيباستيان للعيش معها

Seni onun yanına oturtacağız.
حصلنا لك على مقعد بجواره ... وهومعروفانه

- Sonra onun yanına yaklaşamadım. - Şimdi onunlasın.
انا لم استطيع تحمل ان اكون بجوارها انتى معها الان

Bebeğim, L.C. öğle yemeği yiyor ve o yemek yerken onun yanına gitmem.
عزيزتي، إنه وقت غذائه، ولا أقترب منه عندما يتناول الغذاء

Takım arkadaşlarından hiç biri onun yanına oturmak istemezlerdi.
لم يقبل أى زميل له أن يجلس بجانبه

Onun tek yapması gereken onun yanına yaklaşmak ve...
وكل ماتفعله هو الوقوف بجانبه و

onun yanına yerleşeceğim ve namuslu olacağım.
أنا سأستقر بجانبه وسأكون عفيفة

Evet, böylece onun yanına taşındı ve onun biraz parası olduğu meydana çıktı.
لذا انتقلت للعيش معه وتبين انه يملك الكثير

Biliyorsun ki onun yanına taşınmak zorunda değildin.
تعلم بأنه لم يجب عليك الإنتقال للعيش معه

Git Nate'e onun yanına taşınacağını söyle.
إذهبي وأخبري نايت بأنك ستنتقلي للعيش معه

Tamam, ama yani bunu onun yanına bırakmayacak, değil mi?
حسناً، لكن أعني لن يدعه يفلت بفعلته، أليس كذلك؟

Bu pisliğin onun yanına kâr kalacağına inanamazsın.
لن تصدق المصائب التي يفلت منها ذلك الرجل

O da kahrolsun. Dediğim gibi, bu onun yanına kar kalmayacak.
لكن اسمعها مني لن أتركه يفلت بفعلته

Sonra sağ ayak geriye, sol ayak geriye ve yana, sağ onun yanına kayacak.
ثم اليمين تعود , وتعود خلفها اليسرى وهكذا ثم تنزلق اليمنى بجانبها

Yeni bir apartman arıyor ve bana onun yanına taşınmak ister miyim diye sordu, bu konuyu düşünüyorum.
أنها تبحث عن شقة جديدة ، وسألتني إذا كنت أريد الأنتقال للعيش معها ، و أنا أفكر بالأمر

Bir anda ortaya çıkan bir atlı onun yanına geldi.
حيث من العدم خرج راكب اخر بجواره

Bir defasında bana, onun yanına gömülmek istediğini söylemişti.
فى ذات مره اخبرنى. انه يود ان يدفن بجوارها

onun yanına gitmeyecem..kirli olmalı yada gün içinde yapılmayacak birşeyse eğer..
لن أقترب منه. ربّما يكون مريضاً أو شيء كهذا لو خرج في وضح النّهار.

Belki de onun yanına oturmalıyım.
مسؤول في التسويق ؟ ربما يجب أن أجلس بقربه أو بقربها

Ve olsaydı da seni onun yanına yaklaştırmazdım.
و إذا كان عندى واحدة ما كنت تركتك تقترب منها