Söyleyebileceğim şey ise; ulusal güvenliğimize karşı oluşan bu tehdit onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | ما أستطيع قوله لك، أن ذالك التهديد علي أمننا القومي قد مات معه |
Öldüğünde bunu yapıyordu ve tozun sırrı da onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | ـ لقد كان يفعل ذلك فقط عندما مات وسر البودرة مات معه |
O öldü, ve Matrix'te onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | ان القصد انه قد مات والماتريكس مات معه |
Öldüğü zaman, o parçam da onunla birlikte öldü diye düşündüm. | Open Subtitles | لكنها ماتت، و ظننت أن ذلك الجزء مني مات معها |
İşte buradayım, buradayız bir şey diyemeyiz ki bu da tek değer verdiği şey onunla birlikte öldü demek. | Open Subtitles | والآن ها أنا ها نحن! لايمكنناقولشيء مايعني .. كل ما اهتمت به فعلاً مات معها من الأساس، أليس كذلك؟ |
Senin için tüm hayalleri onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | -كل احلامك ماتت معه |
Bu savaş da onunla birlikte öldü mü? | Open Subtitles | لو أن هذه الحرب ماتت معه! |
Orgel'in bildikleri onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | الذي أورجيل يعرف مات معه. |
onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | و ماتت معه. |