| Bebeğe bağırma, onu aşağılama, eleştirme ya da Onunla dalga geçme. | Open Subtitles | لاتصرخ على الطفل، أو تحقره أو تهِنه أو تنتقده أو تذلّه أو تسخر منه |
| İnsanların Onunla dalga geçtiğinin farkında. | Open Subtitles | وهو يعلم أن الناس تسخر منه. |
| Percy Tate üstün zekalı birisi ama sen Onunla dalga geçiyorsun. | Open Subtitles | لدى (بيرسي تايت) عقل فذ، وأنت تسخر منه. |
| Onunla dalga geçenlerden öc almaya yemin etti. | Open Subtitles | أقسم الانتقام على أولئك الذين سخروا منه |
| Neden? Oyuncular yüzünden. Oyuncular Onunla dalga geçiyordu. | Open Subtitles | بسبب الممثلين، الممثلين قد سخروا منه |
| Bazı çocuklar yardım edecekleri yerde Onunla dalga geçmiş. | Open Subtitles | بعض الأطفال سخروا منه والذى لم يساعد |
| Onunla dalga geçme. | Open Subtitles | لا تسخر منه |
| Onunla dalga geçiyordun. | Open Subtitles | كنت تسخر منه. |
| Bazı çocuklar yardım edecekleri yerde Onunla dalga geçmiş. | Open Subtitles | بعض الأطفال سخروا منه والذى لم يساعد |
| Onlar gaflet içinde Onunla dalga geçen ve çarmıha gerenlerdir. | Open Subtitles | وهم من سخروا منه في عماه وصلبوه |
| Beslenecekti de. Her gün Onunla dalga geçen geri zekâlı birlik çocukları en sonunda bir işe yarayacaklardı." | Open Subtitles | "نادي الفتيان المغفلين الذين سخروا منه يوميا كانوا جيدين لشيءٍ واحدٍِ الأقل" |
| Onunla dalga geçtiler, televizyonda aşağıladılar. | Open Subtitles | سخروا منه وأهانوه على التلفاز |
| Ama Qureshi'ler Onunla dalga geçtiler. | Open Subtitles | "لكن (القرشيين) سخروا منه" |