"onunla konuşacağım" - Translation from Turkish to Arabic

• سأتحدث معه
• سأتحدث إليه
• سأتكلم معه
• سأتحدث معها
• للتحدث معه
• سأتكلم معها
• لأتحدث معها
• سأتحدث اليه
• أتحدث معه
• سأتحدث إليها
• سأتحدّث إليه
• لأتحدث معه
• سأتحدث لها
• سأتحدّث إليها
• للتحدث إليه

Onunla konuşacağım. Eminim bize yardım eder. Numarası var mı bizde?
سأتحدث معه, متأكد أنه سوف يساعدنا هل لدينا رقم هاتفه ؟

Tamam, Onunla konuşacağım ama bunu senin için yapıyorum yani hiç bir şey için söz vermiyorum, tamam mı?
حسناً ، سأتحدث إليه ، ولكنني أفعل هذا الأمر من أجلك ، لذا لا أوعَد بأي شئ ، حسناً؟

Bu yüzden gidip bu evin sahibini göreceğim ve... Onunla konuşacağım ki... bu evi bize versin.
سأذهب لمقابلة المالك سأتكلم معه لذا سيبيعني هذا البيت

Muhtemelen bir şey değişmeyecek ama... Onunla konuşacağım.
على الأرجح بأني لن أغير رأيها لكني سأتحدث معها

Pekâlâ, şunları tut. Gidip Onunla konuşacağım.
حسنا امسك هذا سأقوم الآن بالذهب للتحدث معه

Sessiz ol, Onunla konuşacağım.
ألتزم الصمت، أنا سأتكلم معها

Babam sağlığına kavuşunca, Onunla konuşacağım.
عندما يرجع أبي الى صحته مرة أخرى سأتحدث معه

Onunla konuşacağım Roz.
أنا لن أسمح له .سأتحدث معه يا روز

O da benim gibi ölünce Onunla konuşacağım, ve onun iyi ismine yapılan ithafı görme şansı bulamadan ona yapacağım şey bu.
... سأتحدث معه عندما يكون ميتاً مثلي و هذا ما أسعى له قبل أن تتسنى له الفرصة برؤية ذلك التكريس لإسمه

Birazdan. önce Onunla konuşacağım, daha sonra onu görebilirsin, tamam mı?
قريباً سأتحدث إليه أولاً ثم سيمكنك رؤيته, اتفقنا؟

Yarın gidip Onunla konuşacağım ve bitirebildiğimi söyleyeceğim.
سأتحدث إليه في الغد، سأخبره أني أنهيتها.

O da insan sonuçta. Onunla konuşacağım. Beni anlar, değil mi?
هو إنسان، سأتكلم معه وسيتفهم، صحيح؟

Ben... ben geldiğide Onunla konuşacağım .
حسنا، أنا سأتحدث معها عندما تعود للمنزل

Gidip Onunla konuşacağım.
حسناً, سأحاول الذهاب للتحدث معه

Tüm lise boyunca onu izledim, Onunla konuşacağım o mükemmel anı bekledim, ama o an hiç gelmedi.
شاهدتها في كل الثانوية منتظراً تلك اللحظة المناسبة لأتحدث معها تلك اللحظة لم تأتي ابداً

Onunla konuşacağım. Hayır, olmaz. Seni ölü biliyor!
سأتحدث اليه - لا، إنه يظنك ميتا -

Ben bildiğini görmek, Onunla konuşacağım değilim,
سأذهب و أتحدث معه أرى إذا كان يعرف شيئاً ما

- Onunla konuşacağım. Umarım dinler.
سأتحدث إليها على أمل أن تنصت لي

Geldiğinde Onunla konuşacağım.
سأتحدّث إليه عندما يعود.

Gidip Onunla konuşacağım.
سأذهب لأتحدث معه

Eve gidip Onunla konuşacağım.
سأعود للمنزل و سأتحدث لها

Bunu bana anlattığınız için minnettarım. Onunla konuşacağım.
أقدّر لكِ تنبيهي لهذا، سأتحدّث إليها

Garsonumuz beni görmüyor. Gidip Onunla konuşacağım.
النادل لايراني , سأذهب للتحدث إليه.