onunla konuşursan bize yerini söylemek zorundasın. | Open Subtitles | إذا تحدثت معه فلديك إلتزام لتخبرينا أين هو |
- Eğer bir yolu varsa yargıç onu bilir. - onunla konuşursan yardımı olurdu. | Open Subtitles | إذا كان هناك طريقة، القاضي سيعرف ذلك - انه سيساعد إذا تحدثت معه - |
Belki sen onunla konuşursan, seni dinleyebilir. | Open Subtitles | ربما لو تحدثت معه قد يستمع إليكى |
Ama onunla konuşursan, evet der bence. | Open Subtitles | لنخرج من هنا إذاً أعتقد أنها ستوافق لو تحدثت إليها |
Şimdi onunla konuşursan, ona zarar vereceksin. | Open Subtitles | إذا تحدثت إليها الآن، فأنت ستؤذيها. |
Eğer onunla konuşursan ve konuşacağını var sayıyorum Harlan'da kaybettiği Oxy otobüsü var ya unutsun gitsin. | Open Subtitles | حسناَ لو تحدثت معه وسأفترض أنه سيحصل هلا تخبره عن حافلة " أوكسي " التي فقدها في " هارلن " ؟ عليك كتابة القصة |
onunla konuşursan unutulmadığını söyle. | Open Subtitles | إذا تحدثت معه أخبره أنه لم يُنسى |
Karan, o senin baban, onunla konuşursan seni anlayacaktır. | Open Subtitles | (كارن) انه والدك متأكده بانه سيتفهم اذا تحدثت معه |
onunla konuşursan, onu beklediğimi söyle. | Open Subtitles | إذا تحدثت إليها فأخبرها أنني بانتظارها |
Seyahate çıkmıştın ve bence onunla konuşursan... | Open Subtitles | وأنت مسافر. وأنا أعتقد إذا تحدثت إليها فإنها... |