"onunla tanıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• لقد قابلته
• لقد قابلتها
• لقد قابلت والدي
• إلتقيت به
• إلتقيت بها
• قابلتُه
• التقيته

Onunla tanıştım. Hem de geldiği gün.
لقد قابلته في الواقع في يوم وصوله

Evet, Onunla tanıştım.
نعم ,لقد قابلته

Onunla tanıştım. Karakterli biri. Bu tarz kadınlar böyle durumlarda öldürülebilir.
لقد قابلتها , لديها الم في ضهرها امرأة مثلها يمكن ان تموت في موقف كهذا

Bir keresinde buraya gelmişti. Onunla tanıştım. Onu çok sevdiğimi söyledim.
. أتت هنا ذات مرّة . لقد قابلتها

Onunla tanıştım.
لقد قابلت والدي الحقيقي

Onunla tanıştım. Ateşli biri.
أوه,لقد إلتقيت به,إنه مُثير

Paralar suyunu çekmişti ve dibe vurduğumu düşünüyordum sonra Onunla tanıştım.
"نقودي نفذت، وظننت أنني إنتهيت." "حتّى إلتقيت بها."

Ama Onunla tanıştım işte. Evet tanıştım ve onu seviyorum. O da beni seviyor.
لكني قابلتُه، أنا قابلتُه و لدي مشاعر تجاهه، وهو لديه مثلها لي

Kavalyemi nerede bulabileceğimi biliyorum çünkü çoktan Onunla tanıştım bile.
أعرف أين سأجد مرافقي، لأنني التقيته بالفعل

Onunla tanıştım.
لقد قابلته في المصنع

Onunla tanıştım. Daha çocuk.
لقد قابلته, بالفعل هو فتى

- Evet, Onunla tanıştım.
نعم ، لقد قابلته

Onunla tanıştım.
لقد قابلته حديثاً

Onunla tanıştım.
لقد قابلته حديثاً.

- Hadi be. Onunla tanıştım. - Gerçekten mi?
لقد قابلته - حقا؟

Onunla tanıştım.
لقد قابلتها ثانية ..

Evet, Onunla tanıştım.
رجاءً , أجل لقد قابلتها

Evet, evet, evet, Onunla tanıştım.
نعم لقد قابلتها..

Onunla tanıştım.
لقد ... إلتقيت به

Onunla tanıştım mı?
هل إلتقيت به ؟

Marshalsea'da iken Onunla tanıştım.
إلتقيت بها حينما كنت في الـ(مارشلسي).

- Onunla tanıştım.
-أجل، لقد إلتقيت بها.

...Onunla tanıştım.
... قابلتُه.

Başsavcıyı tanıyorum. Halef Başkan aracılığıyla Onunla tanıştım.
أعرف الوكيل العام التقيته عن طريق الرئيسة المنتخبة