"onunla zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوقت معها
        
    • الوقت معه
        
    • وقت معه
        
    • وقتاً معها
        
    Hâlâ bağ kurabiliyor muyum diye görmek için onunla zaman geçirmemi istedin. Open Subtitles لقد أردتَني أن أقضي الوقت معها لترى إن كنتُ ما أزال قادرةً على التواصل
    onunla zaman harcamayı bıraktın. Onu hayatının dışına ittin. Open Subtitles وتوقـّفت عن قضاء الوقت معها لقد أخرجتها من حياتك
    Tahminim başkasıyla zaman geçirdiğin için onunla zaman geçirmediğini düşünüyor. Open Subtitles تخميني أنّها تحسبكَ لا تريد قضاء الوقت معها لأنّكَ تقضيه مع شخصٍ آخر
    Artık evde olmadığı için onunla zaman geçirmek zorundaymışım. Saçma sapan bir şey. Open Subtitles لقد رحل الآن, كما يبدو علي أن أقضي الوقت معه
    Bu hafta onunla zaman geçirdikçe, bilmiyorum... sanırım ona karşı bir şeyler hissediyorum. Open Subtitles قضيت المزيد من الوقت معه هذا الأسبوع وأنا لا أعرف, أنا فقط .. أعتقد أن هناك شيئا عنه هل تعرف ما أعنيه؟ بالتأكيد لا
    Çocuklara bir haller oluyor, ve sen aynı gün onunla zaman geçirmek istiyorsun. Open Subtitles ... شئ يحدث للأطفال وتريد قضاء وقت معه في ذات اليوم
    Yeniden programlıyor. onunla zaman geçiren herkes otomatikman risk altına giriyor. Open Subtitles أي شخص يقضي وقتاً معها مٌعرض للخطر تلقائياً
    Ama onunla zaman geçirmek zorundayım ve seninle zaman geçirmeyi de çok istiyorum ama-- Open Subtitles لكن تعرف عليّ ان اقضي بعض الوقت معها وانا اريد بكل قوة ان اقضي وقتا .. معك لكن
    Tüm bu partiyi vermemin sebebi onunla zaman geçirebilmek. Open Subtitles السبب الوحيد لإقامتي هذه الحفلة لأقضي الوقت معها
    Annem çok hastalandı, onunla zaman geçirmek ve destek olmak için döndüm. Open Subtitles أجل، أمي مرضت بشدة فرجعت لأمضي بعض الوقت معها
    'onunla zaman geçirmek, yalnızlığımı unutmamı sağladı.' Open Subtitles لقد سررت بلقائك كنت أنسي وحدتي عند قضاء بعض الوقت معها
    Bu yüzden onunla zaman geçirmelisin. Open Subtitles لهذا يجب أن تمضي بعض الوقت معها
    Çünkü birden bire kapımızda belirip, ona çiçek getirip onunla zaman geçirmeye başladı. Open Subtitles لأنّه فجأةً ظهر ...في بيتنا ليقضي الوقت معها
    onunla zaman geçirdiğim için bana kızdığında saçmalamıyordun. Open Subtitles حينما غضبت لقضاء الكثير من الوقت معه لم تكن مجنوناً أبداً
    Gerçek annesi olduğunu ve kadının onunla zaman geçirmek istediğini söyledi. Open Subtitles قالت أنها أمه الحقيقية. و أنها أردت أن تقضي بعض الوقت معه.
    Evet onunla zaman geçirmek istediğimi söylemiştim ve geçirdim de. Open Subtitles أجل، قلت إنني أريد أن أمضي الوقت معه وفعلت
    onunla zaman geçirmek isteriz. Canayakın görünüyor. TED يسعدنا قضاء الوقت معه ، يبدو ودوداً.
    En azından ben, onunla zaman geçirdim. Open Subtitles على الأقل قضيتُ بعض الوقت معه
    Hiç onunla zaman geçirme şansı bulamadım. Open Subtitles لم أمضي أية وقت معه
    İstersen, onunla zaman geçirebilirsin. Open Subtitles يمكن قضاء وقت معه لو أردت
    onunla zaman geçiren herkes otomatikman risk altına giriyor. Open Subtitles أي شخص يقضي وقتاً معها مٌعرض للخطر تلقائياً
    Ve bilemiyorum... onunla zaman geçirmem lazım. Open Subtitles ولا أعرف يجب أن أقضي وقتاً معها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more