"onur kırıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مهين
        
    • الإهانات
        
    • مذل
        
    • المهينة
        
    Gururum okşandı ve ve aslında ikimiz için de biraz onur kırıcı. Open Subtitles هذا شيء متملق جداً، وفي الحقيقة انه بالفعل شيء مهين لكلا منا
    Yani ayak parmağı almak gerçekten onur kırıcı, değil mi? Open Subtitles هذا مهين جداً أن يوجه أحدهم أصبع قدمه لك، أليس كذلك؟
    Yani ayak parmağı almak gerçekten onur kırıcı, değil mi? Open Subtitles هذا مهين جداً أن يوجه أحدهم أصبع قدمه لك، أليس كذلك؟
    Hayatımca yeteri kadar onur kırıcı durumlar var ve sigaralarını bana fırlatıyorlar. Open Subtitles بالغت لدي ما يكفي من الإهانات في حياتي والناس يبدأون برمي السجائر علي
    onur kırıcı ve yanlı bir sistem, ama işe yarıyor. Open Subtitles انه نظام مذل ومنحرف , لكنه يعمل .
    Beni sevmekle, incitici, onur kırıcı korkunç bir hata yapan adam. Open Subtitles الذى قد فعل خطيئة الحب المهينة البشعة ، المؤلمة
    Donlarıyla ortalık yerde dan ediyorlar. Bu çok onur kırıcı. Open Subtitles يرقصون بملابسهم الداخلية ، هذا مهين جداً
    Ve pijama giyen çocukların önünde ders anlatmak aşırı derecede onur kırıcı. Open Subtitles ، وأن أحاضر أمام أولاد يشعرون بالنعاس إنه أمرٌ مهين
    Ayrıca "üzücü", "utandırıcı" "onur kırıcı" gibi kelimeler de kullandılar. TED واستخدمن كلمات مثل "محبط" و "مهين" و "مخزي".
    Birbirimize karşı hislerimizi ihtiras olarak adlandırmak adeta onur kırıcı. Open Subtitles بتذكر حال شعورنا تجاه شهوة بعضنا البعض... أنه بالكاد شيء مهين...
    Sözlerin bu grup için çok onur kırıcı. Open Subtitles أسلوبك مهين تماماً لتلك المجموعة
    Tüm mürettebattan onur kırıcı bir dayak. Open Subtitles ضرب مهين أمام كل الطواقم على الشاطئ
    - Çok onur kırıcı bir durum bu. Open Subtitles هذا مهين للغاية
    Çok onur kırıcı idi. Open Subtitles هذا شيء مهين للغاية
    Bu çok onur kırıcı! Soyunacağız sanıyordum! Open Subtitles هذا مهين ظننت أننا سنتعرى
    Bu onur kırıcı. Open Subtitles هذا أمر مهين,في الحقيقة
    Biraz onur kırıcı olabilir. Open Subtitles قد يكون هذا مهين
    Ancak malesef bir aktör olarak mesleğin seni en onur kırıcı durumlara bile katlanmaya mecbur bırakıyor. Open Subtitles و لكني للأسف مهنتك كممثل تجبرك في أحيان بأن تتحمل الإهانات الأكثر اذلالا
    Şu an aklıma gelmeyen diğer onur kırıcı hareketlerden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles وهناك أكثر من ذلك بكثير آلآف الإهانات الأخرى الرهيبة أنا فقط لم أفكر فيها بعد
    onur kırıcı bir şey bu! Open Subtitles إن الأمر داعِ للسخرية يا(كاثرين)إنه مذل
    Eski ofisime yaptığım bu tuhaf ve onur kırıcı ziyareti sürdürmemi gerektiren hiçbir yasal zorunluluk olmadığına göre seni ofisinle baş başa bırakayım. Open Subtitles وبما أنني لست مجبراً قانوناً لمواصلة هذه الزيارة المهينة لمكتبي القديم...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more