Onur Kuvvetleri, dışarından birine sert görünebilir ama işe yarıyor. | Open Subtitles | فيلق الشرف قد يبدو قاسي لشخص من الخارج ولكنه فعال |
Onur Kuvvetleri ve Remington Askeri Akademisi'ni temizlemekten bahsediyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتحدث بجموح عن فيلق الشرف و تطهير المدرسة منهم |
Cezan, Onur Kuvvetleri tarafından verilecek. | Open Subtitles | عقابك ستتلقاه من قبل فيلق الشرف |
Onur Kuvvetleri, birinci sınıfları korkutmak için anlattığımız bir masal. | Open Subtitles | فيلق الشرف إنهم أسطورة نرويها للحمقى لإخافتهم أنت--أنت |
- Okula geldiğini Onur Kuvvetleri'ni öğrendiğini ve seni aramaya geldiğini biliyoruz. | Open Subtitles | إكتشف أمر فيلق الشرف و أتى باحثًا عنك |
Onur Kuvvetleri onlardan biri. Burası iyi bir yer. | Open Subtitles | و فيلق الشرف أحدهم هذا مكان جيد |
Onur Kuvvetleri'ni açığa çıkarırsa bunun, okula zarar vereceğini söyledim. | Open Subtitles | ...أخبرته أنه إذا فضح أمر فيلق الشرف فهذا قد يؤذي المدرسة |
Onur Kuvvetleri yaptı. | Open Subtitles | لقد كانوا فيلق الشرف |
Onur Kuvvetleri dokundu. | Open Subtitles | فيلق الشرف هم من فعلوا |
Onur Kuvvetleri'ni, seni geri çevirdiği için, Christine'i cezalandırmak... | Open Subtitles | لقد إستخدمت فيلق الشرف لمعاقبة (كريستين) على رفضك |
Onur Kuvvetleri'nin başında. | Open Subtitles | و هو قائد فيلق الشرف |
- Onur Kuvvetleri sana dokunmayacak? | Open Subtitles | فيلق الشرف لن يمسوك |
Onur Kuvvetleri, bir gelenek değil. | Open Subtitles | فيلق الشرف ليس تقليد |
Christine'in ölümüyle ilgili, Onur Kuvvetleri'ni suçladı. | Open Subtitles | (لقد لام فيلق الشرف على موت (كريستين |
Onur Kuvvetleri. | Open Subtitles | فيلق الشرف |