"onur ve" - Translation from Turkish to Arabic

• الشرف و
• وفخر
• مراتب الشرف
• كان شرفاً
• شرفٌ

onur ve saygıya önem veren bir kültürden geliyorlar.
لقد جاءوا من ثقافة تقيم الشرف و الأحترام

Birilerinin onur ve sorumluluğu yaşatmak istediğini bilmek çok güzel.
من الجيد معرفة شخص ما يريد الحفاظ على الشرف و المسؤولية حية

Aile, onur ve sadakât.
آمنت بالمشاركة، العائلة , الشرف و الولاء.

Bu fırsattan yararlanarak son 3 senedir komutanız altında çalışmak benim... için bir onur ve büyük bir zevk olduğunu söylemek istiyorum
-ممتن اننا متفقين وربما استغل هذه الفرصة لاعبر كم كانت سعادة... وفخر ان اخدم تحت امرتك خلال الثلاث سنوات الماضية

Bu orduya seçilmek en büyük onur ve en büyük sorumluluktur.
اختيارك للإنضمام لصفوف الفيلق هو .. أعلى مراتب الشرف ومسئولية عظيمة

Size ve ailenize hizmet vermek benim için bir onur ve ayrıcalık oldu efendim.
أود القول فقط أنه كان شرفاً وامتيازا لخدمتك أنت وعائلتك يا سيدي ..

Bu ödül bizim için bir onur ve bu onuru...
.... ان هذه الجائرة تعد شرفٌ لى ...شرفٌ استحقه...

Son dört ay boyunca, bu kadar önemli bir şeyin parçası olmak benim için bir onur ve ayrıcalık oldu ve bundan gerçekten onur duyuyorum.
منذ الاشهر الاربعة الاخيرة, لقد كان لي الشرف و والامتياز بأن أكون جزء من شيء مهم جداً

onur ve şöhretle ilgili hiç bir şey bilmiyorlar.
-و لكنهم لا يعلمون شيئا عن الشرف و المجد

onur ve disiplin kurallarıyla.
عن طريق ميثاق الشرف و الإنضباط

Bütün onur ve zevkin bana ait olduğu konusunda ısrar etmek zorundayım efendim.
أنا أُصر سيدي ، الشرف و السرور كله لي

General Vavarin Delatombe'ye onur ve şeref gösterin.
كل الشرف و النصر للجنرال (فافاريان ديلاتومبي)

Marbaden halkı Fransa vatandaşları General Vavarin Delatombe'ye onur ve şeref gösterin.
أهل (ماربادين) مواطني (فرنسا) كل الشرف و النصر للجنرال (فافاريان ديلاتومبي)

- Burada olmaktan onur ve zevk duyuyorum.
بكل شرف وفخر وسعادة

Bu orduya seçilmek en büyük onur ve sorumluluktur.
اختيارك للإنضمام إلى صفوفه هو أعلى مراتب الشرف" "ومسئولية عظيمة

Bu bir onur ve zevkti, efendim.
كان شرفاً و سرور لي، سيدي

Benim için bir onur ve şerefti.
لقد كان شرفاً وامتيازاً

Bu büyük bir onur ve daha büyük bir sorumluluktur.
وهذا شرفٌ عظيم. ومسؤولية عظيمة كذلك.