Delia Ann, tüm bu insanların etkileyici olan Memory Matron kariyerinizi onurlandırmak için toplanması çok gurur verici olmalı. | Open Subtitles | داليا آن، يجب أن يكون هذا مكافئ جداً أَن يكون كل هؤلاء الناس هنا لتكريم سيرتك المؤثرة كمشرفة ذاكرة |
Bu cesur askerleri onurlandırmak için yeterli mi? | Open Subtitles | لكن هل هذا حقاً كافٍ لتكريم محاربونا الشجعان؟ |
Bayanlar ve baylar, lütfen mezunlarımızı onurlandırmak için ayağa kalkalım. | Open Subtitles | سيداتي سادتي الرجاء الوقوف لتكريم خريجينا |
Senatör Sanchez'de ederdi. Onu onurlandırmak için yapılacak en iyi şey bu. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن السيناتور سانشيز كان ليقدر مساعدتك أيضًاإنها طريقة عظيمة لتكريمه |
Seni orada onurlandırmak için sabırsızlanıyorum yani kültürel, zekice işler yapan erkek arkadaşımı. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار للذهاب معك لتشريفك صديقي الذي يفعل تلك الأشياء الرائعة رفيعه المستوي |
"Greta'yı onurlandırmak için çok yakında halka açık bir şekilde tekrar öldürmeye başlayacağım." | Open Subtitles | (لتخليد ذكرى (جريتا سأبدأ بالقتل ثانية قريبًا جدا وعلنا |
Tanrılarını onurlandırmak için. | Open Subtitles | ليرضون آلهتهم. |
Karen Walden gibi bir askeri onurlandırmak için, gerçeği anlatmalıyız, General. | Open Subtitles | من أجل الشرف جندية مثل (كارين والدن) نحن ملزمين بأن نقول الحقيقة يا (جنيرال) |
Bahse varım, Amerika'yı onurlandırmak için buradadır. | Open Subtitles | تراهن أن هذا سبب وجودها اليوم لتكريم أميركا |
Hem haklısın, bu, dedemi onurlandırmak için iyi bir yol. | Open Subtitles | وأنت محقة إنها طريقة جميلة لتكريم جدي أجل |
Ölüleri onurlandırmak için anıt olarak inşa edilmemiş miydi? | Open Subtitles | لقد بُني أساساً كنصبٍ تذكاري لتكريم الموتى |
Kocamın onurlandırmak için yapabileceğim tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت الشئ الوحيد الذي في مقدوري فعله لتكريم زوجي |
Hayatının herbir günü bizim haklarımızı korumak için uğraşmış bir adamı onurlandırmak için buradayız. | Open Subtitles | إننا هنا لتكريم رجل قاتل من أجل حقوقنا كأفراد كل يوم في حياته |
Kamu binaları işçileri binaları onurlandırmak için aletlerini gömerlermiş. | Open Subtitles | المباني المدنية تستخدمها لتكريم العاملين عن طريق دفن أدواتهم |
Gerçek tanrıyı onurlandırmak için bir bardak şarap. | Open Subtitles | كأس من النبيذ لتكريم الرب الوحيد الحقيقي |
Ama Anna'yı onurlandırmak için başka bir yol buldum. | Open Subtitles | لكن وجدت طريقة أخرى لتكريم آنا , دكتور روزين |
Albay, bu kahramanca fedakârlığı onurlandırmak için bir şeyler söyleyecek misiniz? | Open Subtitles | ايها العقيد , هلا اخبرتنا بشئ لتكريم هذه التضحية البطولية؟ |
- Bunu onu onurlandırmak için yaptılar. | Open Subtitles | لقد قاموا بصنع هذا لتكريمه |
Bunu bir gece evli bir adam olarak giymiştim, ve şimdi seni onurlandırmak için giyiyorum... | Open Subtitles | ارتديت ذلك لليلة واحدة كرجل متزوّج... وارتديته منذ ذلك الحين لتشريفك... |
"Greta'yı onurlandırmak için çok yakında halka açık bir şekilde tekrar öldürmeye başlayacağım." | Open Subtitles | (لتخليد ذكرى (جريتا سأبدأ بالقتل ثانية قريبًا جدا وعلنا |
Tanrılarını onurlandırmak için. | Open Subtitles | ليرضون آلهتهم |
Karen Walden gibi bir askeri onurlandırmak için, gerçeği anlatmalıyız, General. | Open Subtitles | من أجل الشرف جندية مثل (كارين والدن) نحن ملزمين بأن نقول الحقيقة يا (جنيرال) |
Şu anda karşınızda, kendimi onurlandırmak için değil, babamı onurlandırmak için bulunuyorum. | Open Subtitles | آخذُ هذه اللحظةِ الأولى لا لأن تُمجّدَوني ، لكن لتَشريف أبي. |
Onun hakkında ne hissettiğini biliyorum ama bu büyükanneni onurlandırmak için. | Open Subtitles | اعرف شعورك تجاهها لكن الحفل على شرف جدتك |
Fransızca'da liderleri onurlandırmak için bir söz vardır. | Open Subtitles | حتى أن الفرنسيين لديهم كلمة يقولها عندما يتحد الرجال ليشرفون زعمائهم هذا يدعونه الولاء ، يا سيدي |
Onların anılarını onurlandırmak için. | Open Subtitles | تخليداً لذكراهم |
Her yıl biz sağ kalanlar, ölen kardeşlerimizi onurlandırmak için toplanıyoruz. | Open Subtitles | نجتمع نحن الناجين ،في كل سنة تكريماً لارواح أخواننا الذين ماتوا. |