Eski gelenekleri sürdürerek ve eski hikayeleri anlatarak atalarımızı onurlandırmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول تكريم اسلافنا بأبقاء تراثنا القديم وأعادة رواية القصص القديمة |
Her şeyi aynı şekilde yaparak annemin anısını onurlandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول تكريم ذكرى أمي بجعل الأشياء كما كانت |
Sana göre, ama halkımızı onurlandırmaya ne oldu? | Open Subtitles | بالنسبة لك , لكن ماذا حدث لتشريف شعبنا ؟ |
Bu bağlılığı onurlandırmaya geldik. | Open Subtitles | وجئنا لتشريف هذا الإتحاد |
Sonunda varlığınla bizi onurlandırmaya karar verdin. | Open Subtitles | إذاً ، قررتي تشريفنا بحضوركِ ..بعدَ كلِ ماحدث |
Sonra, işten anlamayan oğlu filmi bitirerek babasını onurlandırmaya karar veriyor, ama aldığı tek yardım birbirine uymayan karakterler oluyor, tıpkı Wes Anderson gibi. | Open Subtitles | لكن ابنه يريد تكريمه من خلال انهاء تصوير الفلم لكن المساعده الوحيده التي يملكها هي من خلال ذلك المخرج المغمور |
Sen de onu aynı şekilde onurlandırmaya çalış. | Open Subtitles | أنت تحاول تكريم ذكراها بنفس الطريقة. |
Onu onurlandırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أردت فقط تكريم الرجل العجوز |
Mike'ı onurlandırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اريد تكريم مايك |
Bu bağlılığı onurlandırmaya geldik. | Open Subtitles | وجئنا لتشريف هذا الإتحاد |
Son gerçek Romalı Porcius Catonun anısını onurlandırmaya ve onun yaptıklarının benzerini yapmaya çağırıyor." | Open Subtitles | ...ندعوكم لتشريف و تقفي أثر ذكرى (بوركيس كاتو) "آخر روماني حقيقي |
- Vay canına, bakın kim varlığıyla bizi onurlandırmaya gelmiş. | Open Subtitles | انظرن من قررت تشريفنا بحضورها. |
- Bakın kim varlığıyla bizi onurlandırmaya karar vermiş. | Open Subtitles | أنظروا لمن قررت تشريفنا بحضورها |
Onun yerini doldurmaya çalışmıyordum. Onu, ikinizi de onurlandırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أحاول استبداله وإنّما تكريمه وتكريم كليكما |