"optimist" - Translation from Turkish to Arabic

    • متفائل
        
    • متفائلاً
        
    • متفائلا
        
    Altı ayda bir kontrole gitmem gerekiyor, ama evet doktor çok optimist. Open Subtitles يجب أن أقوم بفحص كلّ ستّة أشهر ولكن، أجل، الطبيب متفائل جداً
    Evet, şüphe verici, daimi optimist hallerinin televizyon dizisiyle ilgili yargısını bulandırdığını düşünüyor ve burnunu kırdığı zaman Run Joey Run ve Boko Haram için de seni suçluyor. Open Subtitles أجل ,إنها تعتقد بأنك متفائل بشكلٍ مستمر على نحوٍ مريب وتشيجعك هو الذي أثر
    İsmi böyleydi: "optimist mi, realist mi, yoksa başka bir şey mi?" TED كانت تُدعى "متفائل أم واقعيّ أم شيءٌ آخر؟"
    Örneğin, bir timsah, bir optimistin kolunu koparacak olursa optimist, "Ömür boyu yarı fiyatına manikür" diyebilir. Open Subtitles مثلاً، إن قضم تمساح ذراع شخص متفائل وبترها، فقد يقول، "سأسدد نصف أجر تجميل الأظافر طوال حياتي."
    Phil'in sözlerinden, kendisinin optimist biri olduğunu anlamışlardı. Open Subtitles عرف أطفال عائلة "بودلير" أنه كان متفائلاً.
    ve CNN ile karşılaşmam bugün konuşacaklarımı da özetliyor bu da optimist olmak için 11'inci neden oluyor. TED حدث صدام بيني و الـCNN يلخص ما أنا بصدد الحديث عنه اليوم, و هو عن "الإحدى عشر سببا لتكون متفائلا".
    "optimist" sözcüğü, "göz muayenesi yapan sağlık uzmanı" Open Subtitles ويجب عدم الخلط بين "متفائل" و"فاحص عيون"،
    Tamam. Tam bir optimist. Open Subtitles حسناً , يبدو انه متفائل جداً
    O bir optimist. Open Subtitles إنـه شخص متفائل
    Ben optimist birisiyim efendim. Open Subtitles انا متفائل , سيدي
    optimist biriyim, aptal biri değilim. Open Subtitles أنا شخص متفائل وليس أحمق
    optimist değilsin. Open Subtitles أنت لست متفائل
    Bir optimist olduğumu. Open Subtitles أنني متفائل
    O hâlâ bir optimist. Open Subtitles هو متفائل
    Ama ben optimist birisiyim. Open Subtitles ولكنني متفائل
    optimist muayenehanesi. Open Subtitles عيادة متفائل.
    Pek optimist bir insan sayılmam ama Tara, elinin durumu tahmin ettiğimden de iyi. Open Subtitles لست متفائلاً يا (تارا) ، ولكن هذا أفضل بكثير مما توقعته
    Karşı karşıya kaldığımız ekonomik mücadeleler zorlayıcı, ama bir fabrikada yürürken insanlarla becerikli makinaların nasıl birbirine bağlı çalıştıklarını görüyorum, ve bunun yarattığı farkı görüyorum, bir hastanede, bir havalimanında, bir enerji santralinde. Sadece optimist değilim, iştahlıyım da. TED التحديات الاقتصادية التي تواجهنا صعبة، ولكن عندما أمشي على أرض المصنع، وأرى كيف البشر والآلات الرائعة تصبح مترابطة، وأرى أن هذا يجعل الفرق في المستشفى، في المطار، في محطة توليد الطاقة، وأنا لست متفائلا فقط، أنا متحمس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more