| Tek üzüntüm, görmek için orada olamayacağım. | Open Subtitles | ندمي الوحيد هو أنني لن أكون هناك لأرى ذلك |
| Bu gün Becca'yı okuldan almak için orada olamayacağım. | Open Subtitles | أوه حسناً , أنا لن أكون هناك لإصطحاب بيكا من المدرسة اليوم , حسناً ؟ |
| orada olamayacağım gerçeği hariç. | Open Subtitles | عدا أنني لن أكون هناك بالفعل |
| Şimdilik geri çekiliyorum, Perşembe 17'sine kadar orada olamayacağım. | Open Subtitles | سأعود بالسيارة هذه المرة, لذا,لن اكون هناك قبل يوم الخميس 17 الجارى |
| Bunları duymak için orada olamayacağım için üzüldüm. | Open Subtitles | من المؤسف انني لن اكون هناك لسماعه |
| Bak, partinin büyük bir başarıyla sonuçlanacağından eminim bunu görmek için orada olamayacağım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأكد من نجاح حفلك أعتذر عن عدم قدرتي على الحضور |
| bu gece orada olamayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع الحضور للحمله الليله |
| Arkanı kollamak için orada olamayacağım. | Open Subtitles | لأنني كنت أريد التواجد هناك لأحميك |
| orada olamayacağım gerçeği hariç. | Open Subtitles | عدا أنني لن أكون هناك بالفعل |
| Bir saatten önce orada olamayacağım. | Open Subtitles | لن اكون هناك لساعة |
| orada olamayacağım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لا أستطيع الحضور |
| Üzgünüm orada olamayacağım. Haftaya görüşürüz! Sevgilerimle, Scott. | Open Subtitles | آسف, لا أستطيع الحضور أراكِ في الأسبوع المقبل مع حبي (سكوت) |
| orada olamayacağım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | شكراً آسفة ، لا يمكنني التواجد هناك |
| Sizi karşılamak için orada olamayacağım. | Open Subtitles | اسمع،لن أستطيع التواجد هناك للقائك |