"orada olmadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست هناك
        
    • لم تكن هناك
        
    • تكوني هناك
        
    • لست هناك
        
    • ليس بالداخل
        
    • ليس موجوداً
        
    • لست موجود
        
    Nerede olduğunu düşünüyorsanız nerede buluşmayı planlıyorsanız orada olmadığını bilin. Open Subtitles أيا كان ما تعتقدونه عنها و أيا كان ما تخططونه لمقابلتها فإنها ليست هناك
    Kulübe girdiği an orada olmadığını öğrenecek. Open Subtitles لأنه عندما يصل للنادي سيعلم أنها ليست هناك
    O yüzden araba geldiğinde bombanın orada olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles و ليس من داخلها لذا سأخمن ان القنبلة لم تكن هناك عندما كانت السيارة مركونة
    Yani, kimse orada olmadığını söyleyemez. Open Subtitles لذا لا يمكن لأحد أن يقول أنك لم تكن هناك
    Sorunum, seni ormanda Brad'le görmem ve sakın orada olmadığını söyleme çünkü Dena da gördü ve çok kızdı. Open Subtitles لقد رايتك في الغابة مع براد ولا تقولي انك لم تكوني هناك لان دينا راتكم كذالك, و لقد كانت غاضبة
    Hâlâ geceleri neden hikâye okumak için orada olmadığını açıklamak zorundayım. Open Subtitles لازلت لا اعرف كيف سأشرح له لماذا لست هناك لتقرأ له
    Hanımefendi, az önce size orada olmadığını söyledim. Open Subtitles - يا سيدة، لقد أخبرتك إنه ليس بالداخل -
    orada olmadığını fark ettim. Bir daha da uyuyamadım. Open Subtitles تذكرت بأنّه ليس موجوداً في المنزل ولم أستطع العودة للنوم
    Seni geçen Cuma 3.30'da aradım ama orada olmadığını söylediler. Open Subtitles اتصلتُ بكَ الاثنين الماضي الساعة 3.30، وقالوا أنك لست موجود
    Pekala, burası onun evi ve orada olmadığını biliyoruz. Open Subtitles حسناً، هذه هو منزلها و نحن نعلم أنها ليست هناك
    Gitmiş demekle... artık orada olmadığını mı kastediyorsun? Open Subtitles على رسلك.لقد رحلت تعني أنها ليست هناك بعد الأن؟
    Orada değil seni aptal. Sana orada olmadığını söyledim. Open Subtitles انها ليست هنا ياحمقاء اخبرتك انها ليست هناك
    - ...başında ama orada olmadığını biliyoruz. Open Subtitles أسوأ انحرافات البشرية، لكننا نعرف أنها ليست هناك.
    Senin orada olmadığını tesbit edebilirsek, Open Subtitles بمجرد أن نتأكد تماما ، أنك لم تكن هناك
    Seni karakoldan aradım, ama orada olmadığını söylediler. Open Subtitles لقد اتصلت بك فى المركز و، قالوا انك لم... لم تكن هناك
    Senin orada olmadığını sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنك لم تكن هناك.
    orada olmadığını bile bile, ...penceremde bekliyorum. Open Subtitles على الرصيف المقابل *، * أو عبر النافذة في الممر الضيق * رغم علمي أنّكِ لن تكوني هناك *
    orada olmadığını düşünürlerse... Open Subtitles إذا كانوا يظنون حتى أنك لم تكوني هناك...
    Ama sürekli senin neden orada olmadığını sordu. Open Subtitles لكنّه ظل يسأل لماذا لم تكوني هناك.
    Cennetteki güç dengesi o kadar bozuldu ki senin orada olmadığını bile anlamadılar. Open Subtitles الوضع مضطرب للغاية بالسماء إنهم لا يدركون حتى أنك لست هناك
    Aradım ama hizmetçi orada olmadığını söyledi. Open Subtitles اتصلت، الخادمة قالت بأنكِ لست هناك
    Ofisi aradım. orada olmadığını söylediler. Open Subtitles اتصلت بالمكتب قالوا أنك لست هناك
    Lütfen bana Millicent'ın da orada olmadığını söyleyin. Hayır. Open Subtitles رجاءً أخبريني أن (ميلسنت) ليس بالداخل أيضاً
    Evet ama demek istediğim eğer sen arka koltuğa bakmış olsaydın... ve-ve onun orada olmadığını görseydin, ben hayatta olmayacaktım. Open Subtitles أعني لو أنك نظرت ... إلى المقعد الخلفي ،ورأيت أنه ليس موجوداً لما كان لي وجود
    - orada olmadığını söylediler. - Acildeydim. Open Subtitles .لقد قالوا لي أنك لست موجود - .كنت في غرفة الطوارئ -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more