Yarın eski astronotlar gelecek ve o da orada olmalı. | Open Subtitles | غداً روّاد الفضاء القدامى سيظهرون وهو لابد أن يكون هناك. |
orada olmalı. Tekrar temas kur. Gerekirse hareket et. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك أعد تحديده،وتحرك لو توجب عليك ذلك |
Saat 6'da orada olmalı. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هناك في الساعة السادسة |
Kredi kartı birkaç dakika önce kullanıldı. orada olmalı. | Open Subtitles | بطاقته الائتمانية، استُعملت قبل بضعة دقائق، لابد وأنه هناك |
Ne demek istiyorsun? orada olmalı! | Open Subtitles | ماذا تعنين بأنه ليس هناك لابد أنه هناك |
- orada olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنها هناك |
Öğleden sonra orada olmalı. | Open Subtitles | لإعادة التمثيل عليهم أن يكونوا هناك بعد الظهر |
orada olmalı, hareket etseydi görürdük. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك هناك. كنا قد رأينا ذلك إذا انتقلت. |
İhtiyacın olabilecek her şey orada olmalı. | Open Subtitles | كلّ شيء تحتاجية يجب أن يكون هناك. |
orada olmalı. | Open Subtitles | انها حصلت على أن يكون هناك حق. |
Kazmaya devam et. orada olmalı. | Open Subtitles | إستمري بالحفر يجب أن يكون هناك |
Evet, kısa bir süre içinde orada olmalı. | Open Subtitles | نعم ، ينبغي أن يكون هناك في وقت قريب |
orada olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون هناك وجدته شكراً |
orada olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه هناك |
Kardeşlerini bırakmış olamaz. orada olmalı. | Open Subtitles | ما كان سيترك إخوته، لابد أنه هناك |
orada olmalı! | Open Subtitles | لابد أنه هناك |
orada olmalı. - Göremiyorum. | Open Subtitles | لا بد أنها هناك - لا أرى شيئاً - |
Burada olanlar orada olmalı. | Open Subtitles | ...هؤلاء الذين هنا ...ليس عليهم أن يكونوا هناك |
Halk orada olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا هناك |