Aramayı oradan yaptı, ama orada olmayabilir. | Open Subtitles | اتصل من هناك، لكن قد لا يكون هناك. |
Sam orada olmayabilir. | Open Subtitles | سام قد لا يكون هناك. |
Tabi hatırlamadığımız altı hafta içerisinde sandıktan alındıysa fasulye orada olmayabilir. | Open Subtitles | وطبعاً قد لا تكون هناك حبّة فاصولياء بما أنّه انتقل خلال ستّة أسابيع لا نذكرها |
Kuşumuz seni oraya götürmek için yeterli yakıtla dolu, ama Dallas orada olmayabilir. | Open Subtitles | لقد امتلأت الطائرة بوقود كافي لكي تأخذك هناك و لكن "دالاس" قد لا تكون هناك |