"oranlarının" - Translation from Turkish to Arabic

    • معدل
        
    • لديهم معدلات
        
    • أسعار الفائدة
        
    Hâlâ kişi başına düşen gelirin en az, işsizlik ve hapsedilme oranlarının en yüksek olduğu, posta kodu olmaktan kaynaklanan bir acı var. Twitter, Airbnb ve Uber gibi teknoloji devlerinin evi olan yerde. TED هنالك ألم من الحقيقة أن هذا الرمز البريدي لا يزال لديه واحد من أدنى دخل للفرد، وأعلى معدل من البطالة وأعلى معدل من الاعتقالات في مدينة تحوي عمالقة التكنولوجيا مثل تويتر، ايربنب وأوبر بالديار.
    Bunu görünce üzüldüm, çünkü bu Kenya'daki çocuk ölüm oranlarının ters yöne giderek 90'lardaki kadar artması demek. TED وهذا أمرٌ محزن لي لاننا نرى انه في التسعينات انعكست الآية واصبح معدل الوفيات يرتفع بدلاً من الانخفاض
    Boşanma oranlarının artışıyla ilgili herhangi bir araştırma da sana bunu gösterecektir. Open Subtitles أن تتزوج من شخص له نفس الخلفية و إذا لم يكن فإن الدراسات تظهر ارتفاع معدل الطلاق
    Daha önceki araştırmalar sağlıklı kolesterolleri doğal şekilde yüksek olan insanların kalp hastalığı oranlarının daha düşük olduğunu göstermiştir. TED وقد أظهر بحثٌ سابق أن الأشخاص ذوي المستويات المرتفعة طبيعيًا من الكوليسترول الصحي لديهم معدلات أقل من أمراض القلب.
    Bu adamlar gelecek faiz oranlarının ve benzer şeylerin modellemelerini yapıyorlardı. TED وكان هناك هؤلاء الأشخاص الذين يقومون بعرض وصياغة أسعار الفائدة في المستقبل ، وهذا النوع من الأشياء .
    Los Angeles'taki suç oranlarının düşmesi, benim görüntülerimi çok daha değerli hâle getiriyor sanırım. Open Subtitles مع انخفاض معدل الجريمة في لوس انجلوس ذلك يعني أن ما املكه واقدمه تحديداً ذي قيمة عالية
    Hücre üreme oranlarının senin için ne ifade ettiğini anlaman biraz zaman aldı. Open Subtitles استغرقت مدة لأدرك ما يعنيه لك معدل تجديد الخلايا
    Kız çocuklarının okula gitmediği ülkelerde okulda kızlara yemek sunduğunuzda, kayıt oranlarının kızlar ve erkekler için yüzde 50 arttığını görüyoruz. TED في الدول التي لا تذهب الفتيات فيها للمدارس وعندما تعرض وجبة للفتيات في المدرسة، نرى معدل الانتظام في الدراسة تصل لخمسين بالمئة للفتيات والأولاد.
    Yani, faiz oranlarının yüzler hatta binler oranında olmasını bekliyorlar ki tatmini ertelesinler ve fazladan bir 10 dolar için bir sonraki ayı beklesinler. TED هذا هو، يطلبون معدل فائدة في المائة أو الألف في المائة من أجل تأخير الإشباع والإنتظار حتى الشهر المقبل لعشر دولارات إضافية.
    (Alkışlar) Çalışmalar, eşit gelir ve eşit sorumluluk içeren evlerdeki boşanma oranlarının yarı yarıya az olduğunu gösteriyor. TED (تصفيق) تظهر الدراسات ان الاسر ذات الدخل المتساوي والمسؤوليات المتساوية لديها نصف معدل الطلاق.
    2015 'te ''Lancet'' bir makale yayınladı, varlıklı ülkelerde erkeklerin her yaşta ölüm oranlarının kadınların iki katı olduğunu gösterdi. TED في عام 2015 قامت مجلة "لانست" بنشر مقال يُظهر أن الرجال في الدول الغنية معدل وفياتهم أكثر بمرتين من النساء في أي فئة عمرية.
    Bu yüzden, bu satışlarda ipotek oranlarının az da olsa dengelendiğini görebiliriz. Open Subtitles ..,و بهذا, في تلك المبيعات نجد بشكلٍ ملحوظ أن الزيادة ..الرسمية في معدلات الرهن ..خرجت عن المستوى المطلوب بواسطة - ..معدل عائدات -
    Bunun en güzel örneği El Salvador ve Los Angeles’dan geliyor. Bu iki şehrin Belediye Başkanı, eski çete üyelerinin şu an çete üyesi olanlara özel ders, eğitim vermesi konusunda, ateşkes, barış süreçlerinde işbirliği yapıyorlar. Dünyanın en çok şiddet içeren şehri San Salvador'da cinayet oranlarının %50 azaldığını görüyoruz. TED مثل جميل لذلك هو السالفادور ولوس أنجلوس حيث يعمل عمدتا المدينتين على جعل أفراد العصابات السابقين يعملون الأفراد الحاليين يمنحونهم المواكبة والتعليم وخلال ذلك يساعدان على إرساء الهدنة والأمن، ولاحظنا معدل جرائم الحرب تنخفض في السالفادور، التي كانت من أكثر مدن العالم عنفًا، بمعدل 50 بالمائة، يمكننا التركيز ليس فقط علي المدن لكن أيضًا على النقط الساخنة.
    ve o yüzden yorgun insanların enfeksiyon oranları daha fazladır, ve bazı başarılı çalışmalar, örneğin vardiyalı çalışanların kanser oranlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor. TED وبالتالي فالأشخاص المتعبون لديهم معدلات أعلى بشكل عام من الإصابة بالعدوى، وهناك بعض الدراسات الجيدة جدا التي تظهر أن عمال الورديات، على سبيل المثال، لديهم أعلى معدلات الإصابة بالسرطان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more