Hayata bağlanıyorsun İç organlarının hepsi... gözleme olmuş. 15 saniye ömrün kalmış. | Open Subtitles | وجميع أعضائك الداخلية تهشمت تماماً ولم تتبق في حياتك سوى 15 ثانية... |
Fabry yüzünden organlarının içinde büyüyüp sinirleri tıkıyordu. | Open Subtitles | داء فابري يسبب تجمعها في أعضائك مما يضغط على الاعصاب |
Hayati organlarının başında dur. Odayı terketme ve akbabaları uzak tut. | Open Subtitles | إبقى فوق أعضائه الحيوية لا تغادر الغرفة و ابقى كالنسر. |
Gerisini çıkartmaya gerek yok. Gümüş organlarının içine girmiş. | Open Subtitles | لن يفيد استخراج البقيه من جسدة الفضة أخترقت أعضائه |
Hayati organlarının taşlaşmasına bir kaç saat var, Derek içinse daha az. | Open Subtitles | انها فقط مسألة ساعات قبل أن تتوقف أعضائهم الحيوية ديريك يملك أقل |
Avladıkları hayvanların bağırsaklarını çıkarıp süreç esnasında olabildiğince uzun yaşasınlar diye hayati organlarının aralarındaki yağları tüketmeleri görülmemiş şey değildir. | Open Subtitles | ليس غريبا عليهم، نزع أحشاء فرائسهم و إمتصاص الدهون المتواجدة في أعضائهم بغية إبقاء ضحاياهم على قيد الحياة لأطولِ فترة ممكنة |
Eğer baban bir septik şoktaysa; bu organlarının işi bitiyor denektir. | Open Subtitles | اذا كان ابوك في صدمة عنيفة , هذا يعني ان اعضائه توقفت عن العمل |
Kusura bakma, bir dahaki sefere iç organlarının erimesine müsaade ederim. | Open Subtitles | آسفة ، في المرة المُقبلة سأدعك أعضاءك الداخلية تذوب |
Onu iyileştirmenin bir yolu olmalı. Zarar görmüş organlarının hücrelerini yenileyemez miyiz? | Open Subtitles | لا بد من طريقة لشفائها، ألا يمكننا إعادة بناء خلاياها و إصلاح أعضائها التي فسدت |
Bu kadınların öldürülüş biçimi de... yani boğazlarının soldan sağa kesilmesi... organlarının alınması... | Open Subtitles | وطريقةقتلهذه النساء, بقطع العنق من اليسارإلياليمين, و بتر فروجهن |
Onlar üreme organlarının taşıyıcısı. | Open Subtitles | هم ادوات التربيه |
Çıkardıktan sonra iç organlarının çıkardığım kısımları yerine gelecektir. | Open Subtitles | سيعيد جسدك تكوين أعضائك الداخليّة بعدما أستأصلهم. |
Hayati organlarının bazılarını çıkartıp leziz bir çorba yapsam nasıl olur? | Open Subtitles | هل سيساعد تركيزك أن أنزع بعضاً من أعضائك الحيوية؟ |
Şimdi desteksiz atıp, bütün hayatî organlarının aynı anda kendilerini kapattığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | كلّ أعضائه الحيوية توقفت تقريبا بشكل آني. |
Sanırım iç organlarının suyunu çıkarıyorum. Cadı olduğumdan bahsetmeyi unutmuş muyum? | Open Subtitles | أفكّر في تمييع أعضائه الداخليّة، أأغفلت ذِكر كوني حارسًا؟ |
Kurbanların hemen ulaşıldığı ve organlarının kurtarıldığı cinayet senaryoları yaratıyor. | Open Subtitles | يَبْدو الهندسة سيناريوهات قتلِ لذا الضحايا يُمكنُ أَنْ يَكُونوا عالجَ بسرعة بما فيه الكفاية أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ أعضائهم تَعافى. |
Balıkların ölümünün daha "nazik" olduğunu düşünenler, onların duyusal organlarının fazlaca gelişmiş olduğunu, kompleks sinir sistemine sahip olduklarını, sinir hücrelerinin bizimkilere çok benzediğini, ve belirli uyarıcılara tepkilerinin anında ve kuvvetli olduğunu dikkate almalılar. | Open Subtitles | بالنسبة لأولئك الذين يعتقدون أن الأسماك تموت "بشكل ألطف"، ستجد أن درجة عالية من التطور تتطور في أعضائهم الحسية، نظمها العصبية المعقدة، والخلايا العصبية التي تشبه الى حد بعيد التي لدينا، واستجاباتها لمنبهات معينة فورية وقوية. |
Mike gelecek sefer ringe çıktığında, dövüşün önemli anlarından biri büyük ihtimalle iç organlarının patlaması olacak. | Open Subtitles | هناك فرصة جيدة انه المرة القادمة مايك يصعد للحلبة رغبة القتال سوف تكون انفجار في اعضائه الداخلية |
O manyetik implant organlarının büyümesini görmek için. | Open Subtitles | حسنا ، هذه ليست خطة جيدة تلك الغرسة المغناطيسية لمراقب أعضاءك ، لا يمكنك استخدامها كمفتاح المرور |
organlarının hepsi hasarlı. | Open Subtitles | لقد تخرّبت كلّ أعضائها |