Onu alıp adanın burnundan dolaşarak Orkide'ye daha çabuk gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الانعطاف حول قرن الجزيرة وبلوغ "السحلبيّة" في نصف الزمن |
Ona emin olduğumu söyle. Ama Orkide'ye gidemezsek bunun bir önemi olmayacak. | Open Subtitles | أخبريه بأنّي متأكّد، ولكن لن يكون لذلك أهميّة إن لم نبلغ "السحلبيّة" |
Bu yıl benden başka kimde gece açan Orkide var? | Open Subtitles | من غيرى ستزهر لديه زهرة السحلبية الليلية هذه السنة؟ |
Aşık olduğunda sevgilisine çok kıymetli olan bir Orkide çiçeği verir. | Open Subtitles | عندما يجب ، يمنح وليفته زهرة أوركيد زهرة جميلة جداً وغالية جداً |
Orkide o kadar ölümcülmüş ki onu delinmez bir kabın içine koymuşlar. | Open Subtitles | على ما يبدو الزهرة سلاح فتاك وضعت داخل حاوية لا يمكن اختراقها |
Hadi, bakalım bu nadir Orkide için közlerin üzerinde kimler yürüyebilecek. | Open Subtitles | لنرى من يستطيع السير على النار حتى زهرة الأوركيد النادرة تلك |
Ama gerçekten kalbini fethetmek istiyorsan, ona Orkide vermelisin. | Open Subtitles | لكن إن أراد الرجل فعلاً سبر أغوارها فيجب إعطاؤها سحلبية |
Orkide'ye geri dönmeliyiz. Her şey orada başladı, belki yine orada bitebilir. | Open Subtitles | علينا العودة إلى "السحلبيّة"، هنالك بدأ كلّ هذا ولربّما يتوقّف هناك |
Bundan emin ve diyor ki Orkide isimli istasyona gitmek zorundaymışız. | Open Subtitles | إنّه متأكّد، ويقول أنّ علينا الذهاب إلى محطّة تدعى "السحلبيّة" -وما "السحلبيّة"؟ |
Hangi zamanda olduğumuzu bilmiyorsak ya Orkide artık orada yoksa? | Open Subtitles | إن كنّا لا ندري في أيّ زمن نحن، ماذا لو لم تعد "السحلبيّة" موجودة؟ |
Bu yıl benden başka kimde gece açan Orkide var? | Open Subtitles | من غيرى ستزهر لديه زهرة السحلبية الليلية هذه السنة؟ |
Annem bizi bekliyor. Orkide gösterisini kaçırırsak çok üzülür. | Open Subtitles | إنها تنتظرنا إن فاتنا عرض السحلبية ستنهار |
Ortanca ve beyaz Orkide düşünüyordum. | Open Subtitles | أجل , عدا ذلك كنت أفكر بازهار أوركيد بيضاء مهجنة |
Bu bir çiçekçi dükkanına girip, harika bir Orkide bulmak gibi. | Open Subtitles | كما لو أننا نذهب إلى متجر الزهور و نرى زهرة أوركيد رائعة |
Orkide bu yılın bir simgesiydi. Politik bir anlamı vardı. | Open Subtitles | هذه الزهرة البيضاء كانت تُستخدم لصنع وشاحاً لإجلال الموتى، لمجرد إفادة سياسية. |
Bilirsin, eski sevgilim bir Orkide kolleksiyoncusuydu, ve güzel bir Orkide gördüğümde bunu anlarım, yani teşekkür ederim. | Open Subtitles | رفيقتي السابقة كانت تحب جمع ورد الأوركيد لذا فأنا أعرف زهرة الأوركيد الجيدة عندما أراها لذا شكراً لك |
Umarım yine Orkide değildir. Onlar çok pahalı. | Open Subtitles | أتمنى ألا تكون سحلبية أخرى فإنها غالية جداً |
Orkide toplayan veya bir sürü kuşu olan o yaşlı çiftlerden biri olacağız. | Open Subtitles | سنصبح أحد الأزواج كبار السن الذين يجمعون السحالب أو يربون الطيور. |
Lex Luthor'un beyaz Orkide balosu için bir kavalye buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدتي مرافقة لكرة السحلية البيضاء الخاصة بليكس لوثر بعد؟ |
Orkide. Doksan sekiz gün önce geceleyin alelacele gelen bir kadın. | Open Subtitles | "ران) من نساء الترفيه اللواتي) يعدن دائمًا للبيت متأخرات." |
Yılan ağızlı Orkide olarak da bilinir. | Open Subtitles | كما تعرف باسم" زهرة اوركيد فم الأفعى " أيضا |
İşte şimdi elimdeki Orkide muhabbetini bu kadar çabuk harcadığım için pişmanım. | Open Subtitles | الان انا اندم علي إنهائي لموضوع بساتين الفاكهة بسرعة |
İpek, Orkide, keten, beyaz ve fildişi tonlarımız var. | Open Subtitles | لديك بيج و سحلب و كتّان والكثير من الأبيض والعاجي. |
Orkideler: en az 20.000 Orkide çeşidi vardır - şaşırtıcı, şaşırtıcı derecede çeşitli. | TED | ان هناك 20,000 نوع من الأوركيد على الاقل ان فصائل الاوركيد .. مميزة .. مبهرة .. متمايزة بروعة |
Ve Orkide köşkü için sıramı mı kaybedeyim? | Open Subtitles | و أتخلى عن مكاني في طابور نبات الأورفد |