"ormanlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغابة
        
    • الغابات
        
    • غابة
        
    • غابات
        
    • الأدغال
        
    • مشجرة
        
    • للغابة
        
    • بالغابات
        
    Dün şehir dışında, ormanlık alanda bir ceset bulunmuş. Ensesinde barkodu olan biri. Open Subtitles بالأمس عثر على جثه في الغابة خارج المدينة كان لديها رمز على الرقبة.
    Şehrin kuzeyindeki ormanlık alanda buluşmak istiyorlar. Her tarafta yol var. Open Subtitles يريدوننا أن نقابلهم في الغابة شمال المدينة هناك طريق بكل نهاية.
    Katie tecavüze uğradı ve cansız bedeni, kaybolmasının ardından üç gün sonra ormanlık alanda bulundu. TED تم اغتصاب كاتي وتم العثور على جسدها المتوفي في الغابة بعد ثلاث أيام، بعد اختفائها.
    Buna ilaveten, ülkenin ormanlık bölgesinin ortasındayız ve halka açık alanlarımız çok berbat. TED إضافة إلى ذلك نحن نعيش في وسط منطقة الغابات للبلد، وفضاءاتنا العامة مقرفة؛
    Virginia'daki Massanutten Dağı'nın batısındaki Mcallister'da ormanlık alanda iki ceset bulunmuş. Open Subtitles مكاليستر، غرب جبل مسنتين فى فيرجينيا تم اكتشاف جثتين فى الغابات
    Lucy dolabın içinde ormanlık bir yer bulduğunu sanıyor. - Sürekli ordan bahsediyor. Open Subtitles ـ تعتقد "لوسي" انه هناك غابة بالداخل ـ وهى لا تكف عن هذا
    ormanlık, çalılık olan yerde dünyevi şeyler olmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك جمعيات دنيوية في محطة الأدغال، في الغابة.
    ormanlık alan kaçakların dostudur. Open Subtitles الغابة الخضراء صديقة للخارجين على القانون
    ormanlık alan çok iyi korunuyor. Sebebini biliyorsun. Open Subtitles الجانب الآخر من الغابة مقاوم بقوة وتعرف السبب
    Ve geçen gece bunu tekrar denemek için hiç çekinmeden ormanlık alandan çıkıp gelebildi. Open Subtitles وهي لم تكن خجولة ليلة أمس للقدوم من الغابة والمحاولة مجدداً.
    Ve güneş ormanlık araziye birkaç küçük açıklıktan düşmeye başlar. Open Subtitles فقط بضعة خيوط من أعمدةِ الضوءِ تخترق الغابة.
    Araba, ormanlık bir arazide durduğunda "Ne yapıyorsunuz?" dedim. Open Subtitles عندما توقفوا عند الغابة سألتهم ما الذي يريدون فعله قالوا :
    - Evet, ormanlık yerde. - Kampın ne olduğunu biliyorum. Open Subtitles نعم، في الغابة - نعم، أعلم أين يكون التخييم -
    Selamlının ormanlık bölgesinde bataklıkta kesik bir el bulunmuş. Open Subtitles تم العثور على يد في الغابة مستنقع في سيلاملي.
    İkinci cesedi ormanlık arazide bulduk Kırmızı Ev Tavernası denilen bir yerin arkasında. Open Subtitles ـ وجدنا الجثة الثانية في الغابات خلف مكان يدعى البيت الأحمر تابرن ..
    Bilmem gerekirdi. Fakat orada sık ormanlık alandan başka bir şey yok. Open Subtitles كان يجب أن أعرف هذا ولكن لا يوجد شيئاً سوي الغابات الكثيفة
    Hep birlikte, tedarik zincirimiz, ortaklarımız aracılığıyla 35 milyon hektarlık ormanlık alanın belgelendirilmesini sağladık. TED الآن مجتمعين، من خلال سلسلة مواردنا، مع شركائنا، استطعنا أن نصدّق على 35 مليون هكتار من الغابات.
    Gerçekten de ormanlık bir alanda eğitim gördün, bu yüzden giysin yeşil. Open Subtitles أنتَ تدرّبت في غابة ومنها جاء اللون الأخضر
    Bu havadan çekilmiş bir fotoğraf, Gombe'nin ormanlık yükseltilerini gösteriyor. TED هذه مجرد صورة واحدة من الجو، وتظهر لكم مرتفعات غابات غومبي.
    ormanlık araziye ve amfibik harekatlara uygun savaş eğitimleri verilmeye başlandı. Open Subtitles تدريبات خاصه بالقتال فى الأدغال و مناورات للأبرار البحرى
    İkinci gelirse bir restoranda benzincide... ya da ormanlık bir alanda duracağız. Open Subtitles فى حالة الحاجة لمرة اخرى, سنقف عند اقرب استراحة, محطة بنزين او منطقة مشجرة.
    Geldiklerinde onları alıp ormanlık araziye gittiler. Open Subtitles وذلك في الوقت الذي وصلوا اليهم وتوجهوا بهم للغابة
    Sen ormanlık, sisli ve tarihi harabelere sahip bir gezegen olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت أن الكوكب ملئ بالغابات مع بعض الانقاض لمنشآت الإنشنتس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more