"ormanlarındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • غابات
        
    • الغابات
        
    İstemeyerekte de olsa Solomonların yağmur ormanlarındaki ekime yardımcı oldu. Open Subtitles عن غير قصد, قد ساعدوا على بذر غابات السولومن المطيرة
    Pek azı Tayland ormanlarındaki ak elli gibonlar kadar müziksel iletişim kurar. Open Subtitles قليلةٌ هي التواصلات الموسيقية كالتي تصدر من غابون اللار في غابات تايلاند.
    Ve tekrar, bu devasa hava ordusu yola çıkıyor ve her yarasa uçsuz bucaksız Kongo ormanlarındaki kendi yuvasına geri dönüyor. Open Subtitles بعدها، مرةً أخرى، يُقلع الأسطول الجوي الهائل، يعود كل خفاشٍ لرقعته الخاصة به من غابات الكونغو الشاسعة.
    Grateful Dead'in 1988'de yağmur ormanlarındaki yardım konserinde idim. TED وإذن كنت في حفل خيري لصالح الغابات المطيرة نظمته قريتفل ديد في 1988.
    Bu kozalaklı ağaç ve eğrelti otu ormanlarındaki çoğu bitki kışın karanlığında uykuda olmaya uyum sağlamış. Open Subtitles معظم النباتات في هذه الغابات الصنوبرية الفريدة تكيفت لتبقى خاملة خلال ظلام فصل الشتاء
    Sonra, bir kez daha, bu muazzam hava filosu havalanır ve her yarasa uçsuz bucaksız Kongo ormanlarındaki kendi bölgesine geri döner. Open Subtitles بعدها، مرةً أخرى، يُقلع الأسطول الجوي الهائل، يعود كل خفاشٍ لرقعته الخاصة به من غابات الكونغو الشاسعة.
    O Amazon yağmur ormanlarındaki hayatın korunmaya değer olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنها تعتقد أن الحياة في غابات الأمازون الممطرة تستحق المحافظة عليها
    Amazon yağmur ormanlarındaki en görkemli ve en tehlike altındaki tür jaguar değil, harpy kartalı da değil, bunlar medeniyetten uzak ve iletişime geçilmemiş kabileler. TED وأكثر الكائنات المعرضة للخطر في غابات الأمازون المطرية ليس حيوان اليغور وليس طائر العقاب الخطاف إنها القبائل المنعزلة التي لم تتصل بالبشر.
    Kongo yağmur ormanlarındaki bonobo şempanzeleri. Open Subtitles شمبانزي البونوبو في غابات "الكونغو" المطيرة
    Kendinizi içinde bulduğunuz yer, daha çok Filipin ormanlarındaki bir asi kampı, yada... Open Subtitles أحتمالية ذهابك لزيارة مخيم للمتمردين في غابات (الفلبين)
    Bildiğim bir şey varsa Maine ormanlarındaki bu yaz kampı tüm hayatımın gidişatını değiştirecekti. Open Subtitles أعرف القليل, لكن هذا المخيم في غابات (ماين) سيغير مسار حياتي بأكملها.
    Endonezya yağmur ormanlarındaki kaç tane ender türü yanında götürdü? Open Subtitles كذلك مع كم عدد الأنواع الفريدة الآخرى في غابات (إندونيسيا) المطيرة؟
    Teşekkür ederim, Johns Hopkins, Tennessse'nin ormanlarındaki 15 yıIdan sonra benim için taze bir soluk oldun. Open Subtitles أشكرك، (جونس هوبكينز)، على عودتى للدراسة الخصبة... بعد خمسة عشر عاماً قضيتها فى غابات "تينيسى" غير المأهولة.
    Ve bu ister Borneo ormanlarındaki Penan halkı olsun, ister Haiti’deki vudu rahip yardımcıları olsun, ister Kuzey Kenya’da Kaisut Çölü’ndeki savaşçılar olsun, ister Andes Dağları’ndaki Curandero’lar olsun, ister Sahra’nın ortasındaki kervansaraylar olsun. Bu, bir ay önce çölde birlikte gezdiğim kişi, dünyanın tanrıça anası olan Everest, Qomolangma’nın eteklerinde birlikte gezdiğim yak çobanı. TED وسواء إذا كانت قبائل البينان في غابات بورنيو أو مساعدي الكهنة الفودو في هاييتي أو المحاربين في صحراء الكايسوت بشمال كينيا والكورانديرو في جبال الإنديز أو كارافانسيراي في وسط الصحراء الكبرى وبالمناسبة هذا هو الرجل الذي سافرت معه إلى داخل الصحراء منذ شهر مضى. أو حتى صاحب قطيع ثيران تبت في وديان قومولانجما في إفرست، الإلهة الأم للعالم.
    Bir iblis kabilesi, bölgenin yağmur ormanlarındaki misyonlara saldırıyor. Open Subtitles عشيرة من الشياطين يستولوا علي الإرساليات في الغابات المطيرة هناك
    Bu virüs yağmur ormanlarındaki yerlilerden yayıldı. Open Subtitles الفيروس يعيش هادئ فى اراضى الغابات الممطره الدهر كله.
    Prize takıyorsun ve sakinleştirici bir sis üretmeye başlıyormuş. Japon yağmur ormanlarındaki gibi. Open Subtitles توصلها بالكهرباء وتخلص ضباباً مهدئاً كما في الغابات المطيرة في اليابان
    İnsansız hava araçları koca bir araziyi uçabilirler, ama yağmur ormanlarındaki değişimleri izlememize yardımcı olabilecek düzeyde yeterli bir görüş kabiliyetine sahip değiller. TED تستطيع الطائرات بدون طيار أن تحلق فوق مساحات شاسعة لكنها لا تملك تقنية إبصار كافية لتعيننا على تتبع التغيرات في الغابات المطيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more