"ortağıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • شريك
        
    • شريكه
        
    • شريكته
        
    • شريكها
        
    • بشريكه
        
    • وشريكها
        
    • وشريكه
        
    • لشريكه
        
    Muhtemelen millete babasının ortağıyla yattığını söylerim diye korkuyor. Open Subtitles على الأرجح أنها خائفة من أن أخبر الناس أنها تقيم علاقة مع شريك والدها الأدنى مستوى
    Vekil arkadaşlarınızı bir bir toplayan kadın ve bugün suç ortağıyla birlikte bu binadaydılar. Open Subtitles هذه هي المرأة المسؤولة عن إختفاء زميلتكم من الحكام لقد كانت في هذا المبني في وقت مُبكراً و معها شريك
    Peki Garcia, Gulino ve ortağıyla ilgili elindekilerinin hepsini yolla. Open Subtitles حسنا غارسيا,أرسلي لنا كل ما لديك عن غولينو و شريكه
    Oğlunuzla ilgili mesele biri ortağıyla konuşmuş, şikâyeti devam ettirmekten vazgeçirmiş. Open Subtitles هذا الأمر مع إبنك شخص ما تحدث إلى شريكه لن يقوم بتقديم شكوى
    İnsan eski ortağıyla bir yemek yiyemez mi? Open Subtitles ألا يمكن لشخص أن يجلس و يتناول الطعام مع شريكته القديمة؟
    Bir gazeteci işe karışmasaydı ortağıyla buluşan 30 yıllık bir kanun kaçağını yakalayacaktık. Open Subtitles لقد قمنا باعتقال هاربه منذ ثلاثين سنة من الشارع وكنا لنعتقل شريكها أيضا لولا تدخل صحفي قبلها بقليل
    Hırsız da, ailesini doyurmak için bir boşluk ararken bilinmeyen bir suç ortağıyla birlikte depoyu soydu. Open Subtitles اللص، رأى في ذلك فرصةً ليُطعم عائلته، يدخل فيسرق المستودع رفقة شريك غير معروف
    Biliyorum, babamın ortağıyla çıkmam sana yanlış geliyor ama... Open Subtitles أنا أعلم أنه من الخاطئ لي أن أواعد شريك أبي
    İş ortağıyla böyle konuşulmaz. Open Subtitles هذه ليست طريقة ملائمة لمخاطبة شريك العمل.
    Ona tek başına yazmamış ona yardım eden ortağıyla yazmış. Open Subtitles لم يكتبها بمفرده , لقد كان يملك شريك يساعده
    Yapma, insan eski ortağıyla böyle mi konuşur? Open Subtitles هيا، هو أن أي طريقة للتحدث مع شريك حياتك القديم؟
    "Müstakbel damadının ortağıyla yatmayacaksın" gibi? Open Subtitles "أنت shalt لا تَنَامَ مَع thy شريك الصهرِ "؟
    Sabah 11'den önce 3. kez sıçıyor olmasından utanan bir adamın ortağıyla dalga geçerek bunu gizlemeye çalışması. Open Subtitles عندما يكون الرجل محرجا جدا حول أخذ تفريغه الثالث قبل الساعة 11: 00 صباحا. حتى انه يسخر من قميص شريكه.
    Clyde, ortağıyla yüz yüze görüşen tek bir kişi olduğunu söylemişti. Open Subtitles لقد قال (كلايد) أن هناك شخص واحد رأى شريكه وجهاً لوجه
    Onun yapımcı ortağıyla görüşüp seni geri arayacağım. Open Subtitles سأكلم شريكه الإنتاجي وسأعاود الاتصال بك
    Gerçek ortağıyla mesajlaşıyor olmalı. Open Subtitles لابد وانه كان يتواصل مع شريكه بالجريمه "لماذا تريد مقابلتي وجها لوجه" "لمقابلةشخصخطير"
    Bir Mandragora beraber olmadıklarında bile ortağıyla bağlıdır. Open Subtitles هم دائماً لديهم علاقات تكافليّة الماندراجورا" و شريكه مرتبطين"
    ortağıyla ikisini araştır, bakalım bir şey çıkacak mı? Open Subtitles -نعم لم لا تتحقق بشأنه و شريكته ؟ لنرى إن ظهر شيء بشأنهما
    Barodan kovulan ortağıyla nasıl anlaşmazlığa girdiğini öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعلم كيف اختلفت مع شريكها المطرود من نقابة المحاماة
    Peki bu çocuk bunca zamandır neredeydi ve suç ortağıyla nerede tanıştı? Open Subtitles إذن أين كان ذلك الفتى طوال الوقت و أين التقى بشريكه بالجريمة؟
    2001'de ortağıyla beraber patent başvurusu yapmışlar. Open Subtitles في عام 2001 ، هي وشريكها تقدموا للحصول على براءة إختراع
    ortağıyla birlikte ikinci oldular. D'Angelo herkese içki ısmarlamıştı. Open Subtitles هو وشريكه جاءَ في ثانيةِ، مشروبات D'Angelo المُشتَرية.
    Evet, eğer bir ilgisi varsa, bir sonraki konuşması suç ortağıyla ya da... tuzak kurmuşsa... Open Subtitles أجل، لو كان مُتورّطاً، فإنّ مُحادثته التالية ستكون لشريكه أو لو استأجر أحداً...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more