Orta Doğu'daki bazı kadınlar, kendilerini kariyerinde destekleyen biriyle evlenecek kadar şanslıdır. | TED | بعض النساء في الشرق الأوسط محظوظات لأنهن تزوجن شخصاً داعماً لمسيرتهن المهنية. |
İnsanlık için Orta Doğu'daki barıştan daha önemli bir şey olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أيضاً أنه ليس هناك شيء أهم للبشرية من السلام في الشرق الأوسط |
İnanıyorum ki Orta Doğu'daki çatışmaya son vermenin ve barışı getirmenin özünde bizim bugün o topraklarda bulunan pasif liderlere daha fazla dikkat vererek pasif direnişi fonksiyonel bir davranış dönüştürmemiz yatıyor. | TED | وأعتقد أن في صميم إنهاء الصراع في الشرق الأوسط وإحلال السلام بالنسبة لنا يكمن في تحويل اللاعنف إلى سلوك موظّف من خلال إعطاء اهتمام أكثر بكثير إلى قادة اللاعنف على الأرض اليوم. |
Kral Süleyman'ın maden ocaklarına hoş geldiniz, burası Orta Doğu'daki en büyük yapay maden. | Open Subtitles | مرحبا بكم في ... محاجر الملك سليمان أكبر كهف اصطناعي في منطقة الشرق الأوسط |
Büromuzun Orta Doğu'daki birkaç ülkeyle süregelen bir ilişkisi var. | Open Subtitles | شركتنا لديها علاقة قوية مع دول عدة في الشرق الاوسط |
Kendi belgesel filmimi dağıtacağım Orta Doğu'daki kadınların "insan hakları" edinmesi için çalışacağım. | Open Subtitles | سأدعم بة نشر فيلمى الوثائقى مساعدة امرأة ما بالشرق الأوسط السعى وراء المزيد من الحقوق المدنية |
Bunun sonucu olarak, saygın ülkelerin hükûmetlerinden gelen baskılar Orta Doğu'daki işimi kaybetmeme sebep oldu. | TED | كنتيجة، أدت ضغوط من قبل حكومات الدول المعنية إلى إجباري على ترك وظيفتي كصحفي في الشرق الأوسط. |
Orta Doğu'daki bazı beyler çok fazla paranız olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | هناك بعض السادة في الشرق الأوسط ممن يعتقدون انه بامكانهم جمع صفقة كبيرة من المال |
Orta Doğu'daki petrol üreticilerinin merhametine... dinle, petrol ve gaza olan güvenimizi kırmak bir gece de olacak iş değil. | Open Subtitles | تحت رحمة منتجو النفط في الشرق الأوسط إسمع، كسر إعتمادنا على النفط والغاز |
Bazıları Orta Doğu'daki savaş biterse dünyanın bütün savaşları biter diyor. | Open Subtitles | لقد بدأت لتوها في الشرق الأوسط حيث أن الممالك ستهدم |
Orta Doğu'daki bağlantılarınızla birlikte Güney Amerika domino taşları gibi devriliyor. | Open Subtitles | وبينما أنت مقيّد في الشرق الأوسط "أميريكا الجنوبية" تسقط كقطع الدومينو |
Orta Doğu'daki devrimler sayesinde gündeme getirilen sosyal bir değişim için milleti şiddete teşvik ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعوا للعنف فوسيلة لتغيير اجتماعي رافض جزئياَ وجزء من ثورات تجري في الشرق الأوسط |
Orta Doğu'daki görevinden oldukça hoşnutsun, değil mi? | Open Subtitles | إنك تسمتع بوظيفتك في الشرق الأوسط أليس كذلك؟ |
Büyük bir dilek: Orta Doğu'daki savaşların sona ermesini. | Open Subtitles | أمنية وحيدة، أريد ان تنتهي الحروب في الشرق الأوسط |
benim sorum ise evet, deneyelim ve Orta Doğu'daki politikaları çözelim ama bir de hikayeye bir bakalım. | TED | إذا هيا .. لنحاول حل المشكلة السياسية في الشرق الاوسط ولكن لننظر اولا الى القصة .. |
Avrupa'nın istilası planını son haline getirmek üzere Orta Doğu'daki... muadilleriyle buluşmak için dün gece yola çıkmıştı. | Open Subtitles | وغادر ليلة امس ليلتقي بنظراءه في الشرق الاوسط لاتمام خطط غزو اوروبا |
Orta Doğu'daki olaylar da böyle başladı zaten. | Open Subtitles | هذا هو النهج الى بدأ عليه الوضع في الشرق الاوسط |
Tamam, bu kadının CIA'in Orta Doğu'daki, bütün güvenli yerlerinin adreslerini bildiğinin farkında mısınız? | Open Subtitles | ألا تفهمين، تلك المرأة لها دراية بكل عنوان لكل مكتب مخابرات أمريكية بالشرق الأوسط |
Orta Doğu'daki kargaşa, Avrupa'daki krizler Arap Baharı... | Open Subtitles | الاضطرابات بالشرق الأوسط الأزمات في أوروبا ...الربيع العربي |
Bana Orta Doğu'daki umut ışığı diyorlar. | Open Subtitles | إنهم يدعونني بـ"منارة الأمل بالشرق الأوسط" |