Orta Yol Partisi'nin fazla sesi çıkmazken İşçi Partisi yükseliyor. | Open Subtitles | وفي غياب المحافظين، أينعت رؤوس حزب العمال |
Ama İşçi Partisi bu konuda siz Orta Yol'la aynı görüşte değil. | Open Subtitles | ولكن حزب العمال يختلف مع حزب المحافظين هنا |
Başbakan'ın bürosundan bu sabah İşçi Partisi çıktı öğlen de Orta Yol Partisi oraya giriyor hükümetle görüşmek için. | Open Subtitles | حزب العمل غادر السباق وسيتواجد المحافظون هذا اليوم هل المشروع قابل للتطبيق؟ |
Merkezci Orta Yol Partisi üyelerinin koalisyonu, muhalefetin işine geliyor. | Open Subtitles | التحالف الذي يحتوي على اكبر عدد من المحافظين في المركز يعود بالنفع على المعارضة |
Yani Orta Yol'dan iyi birini bulamıyoruz öyleyse İşçi Partisi'ne pahalıya satalım bari. | Open Subtitles | في هذه الحالة لايوجد عندي خيار من المحافظين... ...وسنجعل التكلفة باهضة لحزب العمال |
Orta Yol'dan duymaya alışık olduğumuz gibi kesin bir açıklama değildi, Kasper. | Open Subtitles | ليست هذه الاجابة التي اعتدنا عليها من حزب المحافظين |
Bu düzenleme, insan haklarını ihlal ediyor ve bu, Orta Yol için her zaman kilit bir nokta olmuştur. | Open Subtitles | وهذا ينتهك حقوق الانسان وهي من أهم قواعد حزب المحافظين |
Seni artık Orta Yol projesinin bir parçası olarak görmüyorum. | Open Subtitles | لا أراك تنسجمين مع أفكار حزب المحافظين الحالية |
Partinin prensiplerini savunmuyorlar ve Özgürlük Partisi'nin değerlerine Orta Yol da karşı çıkmayacaksa geriye fazla bir şey kalmamış demektir. | Open Subtitles | لدرجة انهم لم يحركوا ساكن تجاه تحركات حزب الحرية الاخيرة لم يبق الكثير |
Orta Yol, Arken'de kurultay toplantısı yapıyor ve delegeler yeni liderlerini seçecekler. | Open Subtitles | سيتم انتخاب رئيس حزب المحافظين خلال المؤتمر السنوي |
Orta Yol Partisi olarak Birgitte Nyborg'u özledik mi? | Open Subtitles | هل افتقدنا بيرغيت نيبورغ في حزب المحافظين؟ هذا هو السؤال |
Şunu söylemek istiyorum, böylesine önemli bir anlaşmaya Orta Yol damgasını basmış olmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انا فخور بوضع لمسات حزب المحافظين على هذه الاتفاقية المهمة |
Ne diyordum? Şu anda eski Orta Yol'cular çoğunlukta bu yüzden şunu vurgulamak istiyorum, burada hepimiz eşitiz. | Open Subtitles | في هذه اللحظة المبكرة نحن اعضاء سابقين في حزب المحافظين |
Orta Yol, sağ görüşün destekçi partisi oldu. | Open Subtitles | المحافظين تحولوا الى حزب يميني مساند للحكومة |
- Birgitte-- - Bir saat içinde istifamı e-postayla göndereceğim. Artık Orta Yol'da değilim. | Open Subtitles | سأستقيل حالا، لم أعد عضو في حزب المحافظين |
Orta Yol'un eski başkanı ve eski bir başbakan yeni bir parti kurunca olay oluyor tabii. | Open Subtitles | لاشك خصوصا عندما تنشيء رئيسة الوزراء السابقة حزب جديد |
Bu anlaşmanın yalnızca Orta Yol ve birkaç bağımsızla değil Yeni Demokratlar'la yapıldığını kabul etmelisin. | Open Subtitles | لايجب ان يتم هذا الاتفاق مع المحافظين وحفنة من المستقلين ولكن بوجود حزب الديموقراطيين الجدد |
Kruse onu ne kadar kenara itmiş olursa olsun o hâlâ Orta Yol'un bir parçası. | Open Subtitles | قد يكون كروس أثر عليه ولكنه لايزال من المحافظين |
Kimse sizle oynamıyor diye bir araya gelmiş eski Orta Yol'cular gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | تبدون كمجموعة من المحافظين الذين لايريد احد اللعب معهم |
- Karışmış gibi olmayayım ama sokaktaki adam olarak gördüğüm kadarıyla en önemli şey sıradan merkez seçmenlerini Yeni Demokratlar'ın ekonomiye Orta Yol'dan daha hakim olduğuna inandırmak. | Open Subtitles | حتما نريد ان نحصل على صوت الناخب الوسطي لان سياستنا الاقتصادية افضل من المحافظين |