İz yok, ceset yok -- tamamen ortadan kayboluyorlar ve bir daha hiç görülmüyorlar. | Open Subtitles | بدون أثر , بدون جثث , فقط يختفون و لا أحد يراهم بعد ذلك |
Ayrıca, ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحدقون في الفضاء بالاضافة إلي أنهم يختفون |
Rejime karşı konuşan insanlar ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | عن نفس الشئ إنه حديث الناس بأن المعارضين للنظام يختفون لا، إن كنت ستتهم الرئيس بشئ فقله صراحةً، حسناً؟ |
Bunu bazen yapıyorlar. ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يفعلون ذلك أحياناً، إذّ يختفون وحسب. |
Ölmüş olmamız gerekiyordu ama ölmedik şimdiyse değer verdiğimiz insanlar tek tek ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | كان يُفترض بنا أن نموت و لكننا لمْ نمت و الآن الناس الذين نهتمّ بأمرهم يختفون الواحد تلو الآخر |
Polis geldiğinde ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | - ! الشرطة إنهم يختفون بمجرد وصول الشرطة |
lz yok, ceset yok -- tamamen ortadan kayboluyorlar ve bir daha hiç görülmüyorlar. | Open Subtitles | بلا اثر ,وبلا اجسام... .. انهم يختفون فقط |
Tüm bu insanlar, sokaklarda ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس الذين يختفون من الطرقات |
Sensin. İnsanların fotoğraflarını çektiğinde ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | عندما تأخذين صورا للاشخاص يختفون |
Şehirde bir şeyler yapıp birden ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | ينتقلون بالمدينة ثم ببساطة يختفون |
Maske takıyorlar sonra ortadan kayboluyorlar | Open Subtitles | إنهم يرتدون أقنعة ثم يختفون |