| Uzman değilim ama ortaklarınız artış olduğunda satış yapıyor derim. | Open Subtitles | أنا لست بخبيرة ، ولكن أعتقد بأنّ شركائك يبيعون لصاحب أعلى سعر .. |
| Paraların sahte olduğu ortaya çıktığından ve iş ortaklarınız sizi bıraktıktan sonra hapse gireceksiniz Sybil Griffiths de yerinize geçip müşterilerinizi ve ticaret yollarınızı elinizden alacak ve size hiçbir şey bırakmayacak. | Open Subtitles | سيتم تعليم الأوراق على أنها مزيفة شركائك في العمل سيتخلون عنكِ ستكونين في السجن |
| Peki o olayda suç ortaklarınız kimlerdi? | Open Subtitles | ومن كان شركائك في تلك الواقعة؟ |
| ortaklarınız, evlerindeki eşyaları çalabilsin diye hepsinin filme gelmesini istemişsiniz. | Open Subtitles | ظنواأنكأردتأنتخرجهممنالمنزل .. ليتمكن شركاؤك من سرقة ممتلكاتهم |
| Bak, biz senin yeni ortaklarınız. %10 için buradayız. | Open Subtitles | نحن شركاؤك الجدد، حصّتنا هي العُشر |
| ortaklarınız basında kullanmak için iyi para öderler. | Open Subtitles | شركاءك سيدفعون أموالاً طائلة لإستخدامه. |
| Ama ya ittifak ortaklarınız? | Open Subtitles | لكن ماذا بشأن شركائك المتحالفون؟ |
| Hürriyet için bu savaştaki ortaklarınız mı olacağız? | Open Subtitles | وسنكون شركائك في الكفاح لتحريره؟ |
| Hill gibi bazı kıdemli ortaklarınız biraz yumuşak davranırlar. | Open Subtitles | " بعضاً من شركائك الكبار كـ " هيل إنهم ضعاف قليلاً يعملون بحدود مُعينة |
| Suç ortaklarınız. | Open Subtitles | نحن شركائك |
| ortaklarınız, Ato şirketiyle toplantıdalar. | Open Subtitles | "شركاؤك في اجتماع مع شركة "أتو |
| HIVE'daki ortaklarınız işe el atmamı söylediler. | Open Subtitles | شركاؤك في (قفير) طلبوا منّي التصرّف. |
| ortaklarınız basında kullanmak için iyi para öderler. | Open Subtitles | شركاءك سيدفعون أموالاً طائلة لإستخدامه. |