| Bekle, Joe, ortalık sakinleşene kadar. Bu kadar bekledin zaten. | Open Subtitles | إنتظر يا جو حتى تهدأ الأمور إنتظر على أي حال |
| ortalık sakinleşene kadar tatile çık diyorum. | Open Subtitles | لا, إنني أقترح عليك أن تأخذ اجازة إلى أن تهدأ الأمور |
| Amerika'ya git, ortalık sakinleşene kadar büyükannenle kal. | Open Subtitles | اذهبي إلى أمريكا، وابقي مع جدتكِ حتى تهدأ الأمور |
| Bababirsüre uzağa gitmek zorunda ortalık sakinleşene kadar nereye gittiğimi söyleyemem, amabumektuptabir ipucu gizledim | Open Subtitles | أبوك مضطر أن يذهب بعيدًا لفترة حتى تهدأ الأمور. لا أستطيع أن أخبرك أين أنا ذاهب. |
| Ve bunu bildiğin için de ortalık sakinleşene kadar burada saklanıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تختبيء هنا ريثما تهدأ الأمور لأنك تعلم هذا. |
| ortalık sakinleşene kadar buradan gitsek iyi olur. | Open Subtitles | حري بنا أن نغادر المكان إلى أن تهدأ الأمور |
| - ortalık sakinleşene kadar. | Open Subtitles | فقط لحين أن تهدأ الأمور. دوك، ما أنت فاعل؟ |
| Bu lanet kampanyaya yatırdığım parayı düşün. ortalık sakinleşene kadar bekle tamam mı? | Open Subtitles | فقط انتظر حتى تهدأ الأمور قليلا، حسنا؟ |
| Onun için ortalık sakinleşene kadar sakin bir yere götürmesini söyledim. | Open Subtitles | يأخذها لمكان هاديء حتي تهدأ الأمور |
| ortalık sakinleşene kadar birkaç gün izin al. | Open Subtitles | خذ اجازه بضعة أيام إلى ان تهدأ الأمور |
| - ortalık sakinleşene kadar onu kuzeye göndereceğiz | Open Subtitles | سنحاول تهريبها الى الشمال حتى تهدأ الأمور - |
| ortalık sakinleşene kadar kendine iyi bak. | Open Subtitles | اعتنِ بنفسك .وانتظر حتى تهدأ الأمور |
| ortalık sakinleşene kadar Tuen Mun'da saklan. | Open Subtitles | اختبئ في "توين مون" حتى تهدأ الأمور |
| ortalık sakinleşene kadar. | Open Subtitles | أعني ، حتى تهدأ الأمور |
| - ortalık sakinleşene kadar. | Open Subtitles | -فقط حتى تهدأ الأمور |