| Bu sabahki trafik raporları da Palace otelinin civarında sıkışıklık olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وتقرير حركة المرور هذا الصباح قد ذكر ازدحام من حول فندق بالاس |
| Onları 'Yugoslavya' otelinin havuzunda yüzerken fotoğrafladım. | Open Subtitles | إلتقطت صور لهم وهم يسبحون في حوض فندق يوغسلافيا |
| O zaman gidip Mayflower otelinin piyano barında içki içebiliriz. | Open Subtitles | إذا أردت أن شيئاً صاخباً يمكننا أن نقضي الليله في حانة البيانو في فندق ميفلاور |
| Şu berbat otelinin her tarafı fare kaynarken ne cüretle böyle bir şey söylersin sen? | Open Subtitles | كيف تجرؤ على قول هذا بينما فندقك المتعفن مليىء بالفئران |
| otelinin lobisinde 2 kez buluştuk. | Open Subtitles | تقابلنا في ردهة فندقه مرتين |
| Bay Dupree adına kayıtlı araç Nomad otelinin park alanında ortaya çıkarıldı. | Open Subtitles | و السياره مسجله باسم ديبري و قد وجدوها في مراب في فندق نوماد |
| Çöl dünyanın en büyük otelinin kum havuzuymuş. | Open Subtitles | الصحراء هي مجرد صندوق من الرمل في أكبر فندق ومنتجع في العالم |
| Teri Purcell'in otelinin güvenlik şefiyle konuşmuş. | Open Subtitles | لقد تحدّث للتوّ لرئيس الأمن في فندق السيدة تيري بيرسل |
| Taj Palace otelinin klimalarının çalıştığından emin ol. | Open Subtitles | والتأكد من لعنة تكييف الهواء تعمل في فندق تاج بالاس. |
| Hatırlıyorum, 1990'da ben üniversiteden mezun olurken, Pekin'in ilk beş yıldızlı otelinin satış şubesinde çalışmak için işe başvuruyordum. Çin Seddi Sheraton - hala orada - | TED | أذكر في عام 1990 عند تخرجي من الجامعة كنت أتقدم للعمل في وظيفة بقسم المبيعات بفندق خمسة نجوم في بكين فندق شيراتون السور العظيم الذي لا يزال موجود حتى الآن |
| Bir bakalım. Galiba Statler Hilton otelinin önündeydim. Evet. | Open Subtitles | "أعتقد أنني كنت متواجد قبالة فندق "هيلتون |
| Overlook otelinin baş aşçısıyım. | Open Subtitles | أنا كبير الطهاه فى فندق أوفرلوك |
| Bonaventure otelinin telefon numarası, lütfen. | Open Subtitles | رقم فندق بونافينتورا , لو سمحت |
| Las Vegas'ın merkezindeki lüks Mint otelinin koca götlü sahibinin şerefine düzenlenen muhteşem bir gösteri. | Open Subtitles | إنها رائعة المظهر صاحبها هو مالك فندق "مينت" الفاخر بوسط لاس فيغاس |
| Pennsylvania otelinin Café Rouge'undan | Open Subtitles | من فندق بينسلفانيا في مدينة نيويورك |
| Yada 2400 otelinin önüne part ettiklerini Gördüğümü mü? | Open Subtitles | أو هل رأيت وقوفهم عند فندق 2400؟ |
| Golden Sapphire otelinin otoparkında bir çalışana saldırıldı. | Open Subtitles | في فندق منشأة موقف سيارات الموظفين " غولدين سافاير " |
| Özür dilerim S. ama Chuck'ın otelinin buna ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | آسفه يا إس لكن فندق تشاك كان يحتاج لهذا |
| Daha ilk aydan otelinin kârını ikiye katlayacağım. | Open Subtitles | انا سوف اضاعف ارباح فندقك من اول شهر. |
| otelinin lobisi için. | Open Subtitles | نعم,من أجل ردهة فندقك |
| Senin otelinin olduğu yere. | Open Subtitles | -حيث يوجد فندقك |
| otelinin ismi Caledonia. | Open Subtitles | (فندقه يسمـّى (كاليدونيا |