Bu hikâye, orta Avrupa'daki köylülerin ormanları ve otlakları nasıl yönettiğini anlatıyor. | TED | وهكذا استطاع القرويون في العصور الوسطى في أوروبا من إدارة المراعي والغابات. |
Daha az kurt otlakları yok edecek olan daha çok toprak sincabı ve tavşan demektir. | Open Subtitles | أقل الذئاب سوف يعني المزيد من السناجب البرية والأرانب التي تدمر المراعي. |
Timuçin'i yenip otlakları geri almak zorundayız. | Open Subtitles | واهز تيموجين واحصل على المراعي |
Hayat suyu, çöle karış ve otlakları yeşillendir. | Open Subtitles | يا مياه الحياه إعطى الشراب إلى الصحراء و إجعليها خضراء خصبه هارون |
Hayat suyu, çöle karış ve otlakları yeşillendir. | Open Subtitles | يا مياه الحياه إعطى الشراب إلى الصحراء و إجعليها خضراء خصبه هارون |
Bu kış manzarasının çorak ve ürkütücü görüntüsüne rağmen Tibet'in bu ıssız otlakları şaşırtıcı sayıda değişik canlıyı barındırır. | Open Subtitles | بالرغم من أن هذا المنظر الطبيعي الشتائي قاحل و موحش فانه مراعي تدعم الحيوانات المختلفة |
Tauron otlakları yanıyor. | Open Subtitles | مراعي Tauron تحترق. |
Kenya'daki Masai Mara'nın zengin otlakları. | Open Subtitles | المراعي الغنيُة (للـ(ماساي مارا) في (كينيا |
Antilop sürüleri 150 kilometre ötede Serengeti'nin kuzeyindeki otlakları takip ediyorlar. | Open Subtitles | تبعو المراعي الجديدة نحو (الحافة الشمالية لـ(سرنجيتي |