otobandan çıkıp daha az kullanılan yollarda gitsek, ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بأن نعبر من الطريق السريع تعلم، اسلك الطريق الاقصر |
Ayrıca hepsi benim hatam. Benim yüzümden onu otobandan kazıdılar. | Open Subtitles | وكل هذا خطأي لقد قُتلت على الطريق السريع من أجلي |
İşareti görünce otobandan çık, toprak yola gir. | Open Subtitles | عندما تصلين إلى محل الألبان على الطريق السريع |
otobandan çıkınca bütün ışıkları kapa. | Open Subtitles | عندما تتركى الطريق السريع إغلقى جميع الأنوار |
Elko yakınlarında otobandan çıkıp toprak yola girdik ve çölün 24-25 km. dışına çıktık. | Open Subtitles | بالقرب من ايلكو, سأنحرف من الطريق السريع الى طريق موحل وعلى بعد 15 ميل من الصحراء |
Tamam, Pennsylvania'ya doğru 80. otobandan gidiliyor. | Open Subtitles | موافق، لذلك الطريق السريع 80 ميل خلال ولاية بنسلفانيا. |
Neyse, 89 nolu otobandan Tahoe City'e doğru geliyorduk- 89 nolu otoban konusunda tartışmayacaksın değil mi? | Open Subtitles | على أي حال, لقد كنا على الطريق السريع 89 عائدين من مدينة تاهو أنتي لن تجادليني بخصوص الطريق أيضاً؟ |
Herzaman... otobandan 2 ya da 3 dakika sürüş zamanı uzaklıkta. | Open Subtitles | دائماً خلال 2 أو 3 دقائق من الطريق السريع |
Ama beni hapiste ziyaret edebilmek için otobandan gelmen gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن تأخذ الطريق السريع عندما تأتي لزيارتي بالسجن |
Buna karşılık olarak otobandan çıkmamış olurduk. | Open Subtitles | ولكن من الناحية الثانية، نحن ' بقى على الطريق السريع |
Bir dahaki sefere otobandan doğruca gidin ve Anderson'u bulun ki sizin yerinize bizi arasın. | Open Subtitles | .في المرة القادمة, اذهب مع الطريق السريع .وخذ اندرسون ليقرع جرس الحريق عنك |
Ben de 100. otobandan gidiyordum. | Open Subtitles | على هذا الطريق كنت أسافر، الطريق السريع 100. |
Onu otobandan gelirken gördüm. | Open Subtitles | الحق ساشا ورائي. رأيتها الحصول قبالة الطريق السريع. |
Şüpheli şahıs otobandan çıkıyor, kuzeybatıya yöneliyor. | Open Subtitles | المشتبه به يخرج من الطريق السريع متجه شمال غرب |
Tamamihtiyar, 78.otobandan 114.mildeayrıl, kuzeyegit,çölüniçine. | Open Subtitles | حسناً، أيّها العجوز أترك الطريق السريع 78 عند علامة الميل 118 اتجه شمالاً نحو الصحراء بمفردك، لا أسلحة |
- Anayollar kapalı, otobandan geldim. | Open Subtitles | يا سيدي، أنا تجنب الطرق الرئيسية وأخذ الطريق السريع للوصول الى هنا. |
Aslında otobandan geldim. | Open Subtitles | أجل ، لقد أتيت من على طول الطريق السريع وسرت لفترة طويلة |
Sen ve dostların, bizi zorla otobandan çıkardınız. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك على الطريق السريع أجبرتمونا على الوقوف بجانب الطريق |
Bir lokantaya oturdum ve kamyonlar otobandan gelip giderken izledim, bahçelerden toprağı çıkarıp taşıyorlar ve taze, kirlenmemiş toprakla değiştiriyorlardı. | TED | جلست في مقهى، و راقبت حيث ذهبت الشاحنات عبر الطريق السريع ذهابًا و إيابًا، ينقلون الأرض من الحدائق و استبدالها بتربة جديدة غير ملوثة. |
Eski otobandan batıya gidiyorlar. | Open Subtitles | يتجهان غربا الى الطريق السريع القديم |