"oturacağız" - Translation from Turkish to Arabic

    • سنجلس
        
    • سنعيش
        
    • سوف نجلس
        
    • جالسين
        
    • ♪ نحن ستعمل الجلوس
        
    • نحن نجلس
        
    • سنقعد
        
    Bu odada oturacağız ve çözene kadar nota, nota didikleyeceğiz. Open Subtitles إذن سنجلس في هذه الغرفة وسنكتشفه جزءا جزءا حتى نفهمه
    Sen konuşana dek burada, herkesin kusmuk kokusu içinde oturacağız. Open Subtitles سنجلس كلّنا هنا ونتنفس فقط لنشم رائحة قيئكم حتى تتكلّم
    Kimin aklına gelirdi ikimiz burada arkadaş gibi oturacağız özellikle bütün olanlardan sonra? Open Subtitles من كان يعتقد أنه يوما ما أنتي وأنا سنجلس هنا معا كأصدقاء خاصة بعد كل ماحدث
    Yani, burada oturacağız. Open Subtitles أعني,أنه المكان الذي سنعيش فيه.
    Şimdi oturacağız, ve omuzuma yaslanıp, ihtiyacın olduğu kadar ağlayacaksın, tamam mı? Open Subtitles و الآن سنجلس وستبكين على كتفي كما تشائين
    Geçen sene en büyük bizdik ve otobüsün en arkasına oturabiliyorduk, ama şimdi muhtemelen gerzeklerle birlikte en önde oturacağız. Open Subtitles السنة الماضية كنا الأكبر, وكان علينا ان نجلس في المؤخرة والآن, سنجلس في المقدمة مع الفاشلين
    Bir yere gitmeyeceğiz, sadece içinde oturacağız. Open Subtitles لن نذهب بها إلى أي مكان، نحن سنجلس فقط بداخلها
    Kapılar açılıp arabalar yola çıktığı zaman burada oturacağız. Open Subtitles عندما هذه البوابة تفتح وقطار التجهيز ينسحب نحن سنجلس
    Sadece burada oturacağız ve içindekini atacağız. Her şey düzelecek. Open Subtitles سنجلس هنا فقط ونبعد هذا الشعور, حسنا؟ كل شيء على مايرام
    Ama burada oturacağız ve peşini bırakacağız. Open Subtitles لكن نحن فقط سنجلس هنا، سنجلس هنا وسوف نتخلى فقط.
    Ama bir gün sen ve ben bir yerlerde oturacağız güneşin batışını izleyeceğiz ve hiçbir şey düşünmeyeceğiz. Open Subtitles لكن يوما ما سنجلس أنا وانتِ في مكان ما نراقب غروب الشمس ولا نفكر بشيء
    Burada oturacağız, ve evliliğimin zamanı tükenecek. Open Subtitles سنجلس هنا، وستنتهي المهلة التي وضعتها ميللي.
    Yani duyduğuma göre şimdi siz balkonda oturacaksınız, geri kalan üçümüz salonda oturacağız . Open Subtitles ولذلك فأنا افكر فى أنكم يا رفاق , ستجلسون فى الشرفة . وثلاثة منا سنجلس فى الأوركسترا
    Tamam. Buraya oturacağız ve annenin bize neden olmayacağını açıklamasını dinleyeceğiz. Open Subtitles حسناً، سنجلس هنا وسنستمع لوالدتكِ وهي تشرح لنا لمَ لا يمكننا ذلك.
    Emery'le ben otobüste yan yana oturacağız. Open Subtitles أنا و إيمري سنجلس بجانب بعضنا في حافلتنا
    Çok basit, oturacağız ve yüz yüze konuşacağız. Open Subtitles حسنا، هذا هو بسيط. سنجلس ويكون قليلا وجها لوجه.
    Böylece ortasında oturacağız ve... salmonellamızı pişirebileceğiz. Open Subtitles وهذا يعني اننا سنجلس بالمنتصف ونطبخ عشائنا
    Bu sefer tam deniz kıyısında oturacağız. Open Subtitles هذه المرة سنعيش في بيت بجانب البحر
    Şimdi hepimiz bir aile gibi oturacağız ve "Vahşi Doğada Yaşamak" konulu kitabı okuyacağız. Open Subtitles سوف نجلس كلنا كعائلة ونستمع الى قصة ملهمة عن البقاء حيا فى البرية
    Yerlerimize oturacağız ve pilotun uçağı kendisine emredildiği yere indirmesini bekleyeceğiz. Open Subtitles سنبقى جالسين هنا وسنترك الطيار يهبط في المكان الذي طلب منه أن يهبط فيه
    Şimdi kanepeye oturacağız ve favori çizgi filmlerini izleyeceğiz, tamam mı? Open Subtitles حسنا؟ نحن ستعمل الجلوس هنا على الأريكة ومشاهدة بعض الرسوم الخاصة بك المفضلة، حسنا؟
    Sadece kirli olmadığımız zaman bu kanepeye oturacağız. Open Subtitles نحن نجلس على هذهِ الأريكة فقط عندما نعلم بأننا لسنا وسخين
    Şampiyonluk maçına gelene kadar çok çalıştık... ..ve şimdi de yedek kulübesinde oturacağız. Open Subtitles هذا ظلم، اجتهدنا للمشاركة في مباريات البطولة، والآن سنقعد في مقاعد البدلاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more