Bu odada oturacağız ve çözene kadar nota, nota didikleyeceğiz. | Open Subtitles | إذن سنجلس في هذه الغرفة وسنكتشفه جزءا جزءا حتى نفهمه |
Sen konuşana dek burada, herkesin kusmuk kokusu içinde oturacağız. | Open Subtitles | سنجلس كلّنا هنا ونتنفس فقط لنشم رائحة قيئكم حتى تتكلّم |
Kimin aklına gelirdi ikimiz burada arkadaş gibi oturacağız özellikle bütün olanlardan sonra? | Open Subtitles | من كان يعتقد أنه يوما ما أنتي وأنا سنجلس هنا معا كأصدقاء خاصة بعد كل ماحدث |
Yani, burada oturacağız. | Open Subtitles | أعني,أنه المكان الذي سنعيش فيه. |
Şimdi oturacağız, ve omuzuma yaslanıp, ihtiyacın olduğu kadar ağlayacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | و الآن سنجلس وستبكين على كتفي كما تشائين |
Geçen sene en büyük bizdik ve otobüsün en arkasına oturabiliyorduk, ama şimdi muhtemelen gerzeklerle birlikte en önde oturacağız. | Open Subtitles | السنة الماضية كنا الأكبر, وكان علينا ان نجلس في المؤخرة والآن, سنجلس في المقدمة مع الفاشلين |
Bir yere gitmeyeceğiz, sadece içinde oturacağız. | Open Subtitles | لن نذهب بها إلى أي مكان، نحن سنجلس فقط بداخلها |
Kapılar açılıp arabalar yola çıktığı zaman burada oturacağız. | Open Subtitles | عندما هذه البوابة تفتح وقطار التجهيز ينسحب نحن سنجلس |
Sadece burada oturacağız ve içindekini atacağız. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | سنجلس هنا فقط ونبعد هذا الشعور, حسنا؟ كل شيء على مايرام |
Ama burada oturacağız ve peşini bırakacağız. | Open Subtitles | لكن نحن فقط سنجلس هنا، سنجلس هنا وسوف نتخلى فقط. |
Ama bir gün sen ve ben bir yerlerde oturacağız güneşin batışını izleyeceğiz ve hiçbir şey düşünmeyeceğiz. | Open Subtitles | لكن يوما ما سنجلس أنا وانتِ في مكان ما نراقب غروب الشمس ولا نفكر بشيء |
Burada oturacağız, ve evliliğimin zamanı tükenecek. | Open Subtitles | سنجلس هنا، وستنتهي المهلة التي وضعتها ميللي. |
Yani duyduğuma göre şimdi siz balkonda oturacaksınız, geri kalan üçümüz salonda oturacağız . | Open Subtitles | ولذلك فأنا افكر فى أنكم يا رفاق , ستجلسون فى الشرفة . وثلاثة منا سنجلس فى الأوركسترا |
Tamam. Buraya oturacağız ve annenin bize neden olmayacağını açıklamasını dinleyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، سنجلس هنا وسنستمع لوالدتكِ وهي تشرح لنا لمَ لا يمكننا ذلك. |
Emery'le ben otobüste yan yana oturacağız. | Open Subtitles | أنا و إيمري سنجلس بجانب بعضنا في حافلتنا |
Çok basit, oturacağız ve yüz yüze konuşacağız. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو بسيط. سنجلس ويكون قليلا وجها لوجه. |
Böylece ortasında oturacağız ve... salmonellamızı pişirebileceğiz. | Open Subtitles | وهذا يعني اننا سنجلس بالمنتصف ونطبخ عشائنا |
Bu sefer tam deniz kıyısında oturacağız. | Open Subtitles | هذه المرة سنعيش في بيت بجانب البحر |
Şimdi hepimiz bir aile gibi oturacağız ve "Vahşi Doğada Yaşamak" konulu kitabı okuyacağız. | Open Subtitles | سوف نجلس كلنا كعائلة ونستمع الى قصة ملهمة عن البقاء حيا فى البرية |
Yerlerimize oturacağız ve pilotun uçağı kendisine emredildiği yere indirmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنبقى جالسين هنا وسنترك الطيار يهبط في المكان الذي طلب منه أن يهبط فيه |
Şimdi kanepeye oturacağız ve favori çizgi filmlerini izleyeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا؟ نحن ستعمل الجلوس هنا على الأريكة ومشاهدة بعض الرسوم الخاصة بك المفضلة، حسنا؟ |
Sadece kirli olmadığımız zaman bu kanepeye oturacağız. | Open Subtitles | نحن نجلس على هذهِ الأريكة فقط عندما نعلم بأننا لسنا وسخين |
Şampiyonluk maçına gelene kadar çok çalıştık... ..ve şimdi de yedek kulübesinde oturacağız. | Open Subtitles | هذا ظلم، اجتهدنا للمشاركة في مباريات البطولة، والآن سنقعد في مقاعد البدلاء. |