| Sana oturma odasından gelen ışığın beni rahatsız ettiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك الضوء من غرفة الجلوس يضايقني |
| Alice oturma odasından yemek odasına yedek sandalye taşıyordu ve sırtı çıktı. | Open Subtitles | أليس حركت كرسي من غرفة الجلوس لغرفه الطعام... لتجلب كرسي إضافي... وقد أعياها ظهرها. |
| Biz çalışmaya oturma odasından başlayacağız. İşini yaparken yolumuza çıkmamaya çalış. | Open Subtitles | ستبداء بغرفة المعيشة وتشق طريق عودتنا. |
| oturma odasından başla. | Open Subtitles | أبدأ بغرفة المعيشة حسنا |
| oturma odasından buraya kadar geri geri yürüdüm. | Open Subtitles | لقد مشيت على الوراء كل المسافة من غرفة المعيشة |
| Çamaşır ipinden aldığını tahmin ettiğim havluyu, kafamın etrafına geçirip beni oturma odasından yatak odasına kadar sürükledi. | Open Subtitles | أخذ منشفة على ما يبدو وكأنها من حبل الغسيل رماها فوق رأسي وبعدها سحبني من غرفة المعيشة إلى غرفة النوم |
| Kızım oturma odasından geçecek. | Open Subtitles | ابنتي ستعبر إلى غرفة الجلوس |
| Sonra ben oturma odasından geleceğim ve onu donduracağım. | Open Subtitles | ثم آتي من غرفة المعيشة وأقوم بتجميده |
| oturma odasından, Bradstone'ların yatak odasını görmeye engelsiz bir görüş var. | Open Subtitles | هناك رؤية غير عائقة لغرفة نوم (آل برادستون) من غرفة المعيشة. |
| Şüpheli oturma odasından buraya geçti. | Open Subtitles | المجرم انتقل من غرفة المعيشة الى هنا |
| Ayrıca, oturma odasından bir şey almış. | Open Subtitles | ايضاً لقد أخذ شيئاً ما من غرفة المعيشة |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 