| Şunun üstüne Otursana. Oturmazsan kapatamayacağım. | Open Subtitles | اجلسي عليها، أرجوكِ إذا لم تجلسي عليها، لن أتمكن من إغلاقها. |
| Ben çağırsaydım gelmezdin. Otursana. | Open Subtitles | لم يكن ممكنا أن تأتى إذا طلبت منك , إجلس يا صاحب |
| - Senin yanında biraz oturmamın sakıncası var mı? - Hayır, Otursana. | Open Subtitles | هل تمانع فى جلوسى معك قليلا لا تفضلى بالجلوس |
| Otursana. Buraya sık sık gelir misin? | Open Subtitles | هنا أجلس ، تأتي إلى هنا في أغلب الأحيان؟ |
| Otursana. Sana bir içki hazırlayayım. Sanırım içkiye ihtiyacın var. | Open Subtitles | اجلس ، سأعد لك مشروب أعتقد أنك في احتياج له |
| Otursana. Bu işi yalnız yaptırma bana. | Open Subtitles | إجلسي ، لا تجعلينني أفعلها بنفسي |
| Hemen buradan çıkmak istiyorum. Otursana, seni hain. | Open Subtitles | .ـ أنزل من هناك على الفور .ـ أجلسي أيتها الخائنة |
| Evet tabii ama beni aradığında gerçekten bir uzmana ihtiyacın var sanmıştırm Otursana | Open Subtitles | نعم,بالطبع,لكن حين اتصلت ظنني تتصلين من المشفي اجلسي |
| -Moralin bozuk. Otursana. -Oturmama gerek yok. | Open Subtitles | أنت مستاءة , اجلسي لا حاجة بي إلى الجلوس |
| Daha zamanımız var. Otursana tatlım. | Open Subtitles | لدينا متسع من الوقت اجلسي يا عزيزتي |
| - Konuşmamız gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. - Ben de. Otursana. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك مسائل يجب مناقشتها أنا أيضا , إجلس , |
| Bütün ağırlığını bu tarafa veriyorsun. Dik Otursana. | Open Subtitles | أنت تضع وزنا كثيراً علي هذا الجانب إجلس بالخلف |
| Çok iyiydin.Sağol. Otursana | Open Subtitles | لقد أدّيتَ عملاً خُرافيّاً و أشكركَ لهذا، هيّا إجلس |
| Şampuan miktarını kendi ayarlıyor. Otursana anne. | Open Subtitles | رأس زجاجة الشامبو تخرج لك المقدار بالضبط تفضلي بالجلوس يا أمي |
| Otursana lütfen. | Open Subtitles | فرغنا للتو من تناول الطعام تفضّلي بالجلوس |
| Otursana. Belki pizza sipariş etmek isteyebilirsin. Pas tutmuşum. | Open Subtitles | حسنٌ أجلس ، بإمكانكَ انّ تطلب البيتزا ، أنا بعيدة عن مزاولة الطبخ. |
| Şey, ben... Seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Bir saniye Otursana. | Open Subtitles | أريد أن أتحدّث معك عن أمرٌ ما أجلس لحظات |
| Hadi Otursana, antik masasına ayaklarını uzatır ve bana da ayağımı uzatmamı söyler. | Open Subtitles | تفضل اجلس ووضع قدميه على أثاث فرنسى ما و قال لى أن أضع قدمى |
| Tamam. Otursana. Yumurta yer misin? | Open Subtitles | حسناً إجلسي هل تريدين بعض البيض ؟ |
| Otursana, bir içki al. | Open Subtitles | هيّا أجلسي وأحتسي القليل من الخمر. |
| Otursana, gidip sana bir bira alayım. | Open Subtitles | لماذا لا شغل مقعد وسوف أذهب انتزاع لكم البيرة؟ |
| Kızın babasıyla görüştüm. Otursana. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ "والدك" هُنا إجلسْ. |
| Perry geldiğin için teşekkürler. Otursana. | Open Subtitles | شكراً لقدومكَ يا (بيري)، إجلِس |
| Otursana. Otur da sana sıcak su vereyim. | Open Subtitles | تعال واجلس هنا ، واحصل على بعض الحساء |
| Otursana, kurabiyelerin tadına bak buzlu çay ikram edeyim. | Open Subtitles | لما لا تجلس, استمتع بالكعك و الشاي المثلج |
| Holly sen de Robbie'nin yanına Otursana. | Open Subtitles | لماذا لا تخبرينا من هنا ؟ وهولي , لماذا لا تجلسين بجوار روبي ؟ |
| Otursana, Kate, hoş geldin. | Open Subtitles | أجلسى كيت ومرحباً. |
| Otursana. Isırmayacağım ya seni. | Open Subtitles | خذ مقعدا لن أعضك |