"oturumun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجلسة
        
    • الفقرة
        
    Her zaman düşündüğüm şey... ...bu oturumun da konusu olan şey, yani basitlik. TED أنا دائمة التفكير حول ماهية هذه الجلسة والتي تسمى البساطة
    Ve bence bu oturumun gerçek teması bu. TED و أعتقد حقا أن هذا هو الموضوع الحقيقي لهذه الجلسة.
    oturumun sonuna kadar öleceğimi söylemedi. Open Subtitles لا , لأنها لم تخبرني بذلك إلا في نهاية الجلسة
    Bu oturumun sonucu bile bir delil sayılır. Open Subtitles لكن نتيجة هذه الجلسة هي دليل على حقه الشخصي
    Yaklaşık bu oturumun uzunluğu gibi bir sürede, tüm 5.000 ürünü saymış olurdunuz. TED فان كل هذه الفقرة سوف تنتهي ان أردت أن استعرض المنتجات ال5000
    oturumun sonunda bulunamayan temsilciler için bu ilk kongrede alınan kararları ve oluşturulan bildirileri, kayıtlara geçmesi açısından okumak istiyorum. Open Subtitles أود أن أتحدث بنيابة عن المندوبين الذين غير قادرين على الأنتظار لنهاية الجلسة حسب ما علن وعزم هذا أول مؤتمر شكل
    Sonraki oturumun sonlarına doğru anlaşmayı imzalayabiliriz. Open Subtitles بنهاية هذه الجلسة التالية قد نحصل على اتفاقيةٌ موقعة
    Bir sonraki oturumun başlamasına yarım saat var. Benimle buluş, birlikte özel ofisime çıkarız. Open Subtitles لدي نصف ساعة قبل بدء الجلسة التاليه لاقيني الآن وسنصعد لمكتبي الخاص معاً
    Sayın Başkanım, oturumun sonunda başarıya ulaşma umudumuz var mı? Open Subtitles بإنجاز ماذا نستطيع أن نأمل بنهاية الجلسة سيدي اللورد؟
    - Teşekkür ederim efendim. Tebrikler azalınca senatörler oturumun asıl amacına yöneldiler. Open Subtitles بعد انتهاء التبريكات، تحوّل الكونجرس للهدف الرئيس من الجلسة.
    - oturumun sonucunu ve ne yapılması gerektiğini haber veririz. Open Subtitles سنخبرك بما سنخرج به من هذه الجلسة ما يتوّجب علينا فعله
    - oturumun sonucunu ve ne yapılması gerektiğini haber veririz. Open Subtitles سنخبرك بما سنخرج به من هذه الجلسة ما يتوّجب علينا فعله
    oturumun sonunda görüşme kaydının bir kopyası size veriliyor. Diğer bir kopyası da Meclis Kütüphanesi'ndeki Amerikan Halkyaşamı Merkezi'ne gönderiliyor. Böylece büyük büyük büyük torununuz bir gün büyükbabasının sesini ve bu sesle anlatılan hikayeyi dinleyebilir. TED وفي ختام الجلسة تنصرف برفقة نسخة من المقابلة فيما تذهب أخرى لمركز الفلكلور الأمريكي في مكتبة الكونغرس ليستطيع حفيد حفيد حفيدك يوما ما أن يتعرف على جدك من خلال قصته وصوته.
    En son oturumun bitişinde Ella ağIıyordu. Open Subtitles بنهاية الجلسة الماضية، ايلا كانت تبكي
    oturumun başlamasına beş, dört üç, iki bir. Open Subtitles الجلسة للبدء في ... . اربعه ...
    oturumun başkanlığını Sayın Yargıç Sybil Meredith Gollmar yapacak. Open Subtitles القاضية الشريفة (سيبول ميريديث غولمر) تترأس الجلسة
    oturumun başlamasına beş, dört üç, iki bir. Open Subtitles الجلسة للبدء في ... 5 ... ...
    Sayın Yargıç Rita Gaither oturumun başkanlığını yapacak. Open Subtitles مسئولة الجلسة هي (ريتا غيثر) المحترمة
    oturumun sonu. Open Subtitles نهاية الجلسة
    Bunu çocuklarımıza öğretiyoruz; televizyonda ve hikaye kitaplarında duyuyoruz. Şimdi, bu oturumun asıl başlığı "Bildiğiniz Herşey Yanlış" ve ben de yaygın anlayışımızın bu parçasının yanlış olduğuna dair kanıtlar sunacağım: aslında atalarımız bizden çok daha şiddetliydiler; şiddet uzun zamandır düşüşte ve bugün, muhtemelen türümüzün varolduğu süre içindeki en barışçıl zaman diliminde yaşıyoruz. TED نعلمها لأطفالنا , و نسمعها في التلفاز و في الكتب القصصية . الآن , العنوان الأصلي لهذه الفقرة كان , " كل معلوماتنا كانت خطأ " و أنا سأوضح لكم الدليل على أن هذا الجزء الخاص بالإعتقاد السائد بيننا هو خاطيء : و الواقع أن أجدادنا كانوا أكثر عنفاً بكثير منا اليوم , والعنف يقل بكثير على مدى الزمان و ربما نحن نعيش اليوم في أقصى درجات السلام في تاريخ تواجد البشرية .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more