Diyelim ki, bundan 3 milyon yıl önce Afrika ovalarında yürüyen bir ilkel insansınız. | TED | انت من اسلاف البشر قبل ثلاثة ملايين عام تتمشى على سهول افريقيا |
Daha önce başladğımız ufak zihin egzersizine dönelim, Afrika ovalarında yürüyen bir ilkel insansınız. | TED | والان كنت قد قلت سابقا في تجربتنا الصغيرة للتفكير انت من اسلاف البشر تتجول في سهول افريقيا |
Su, Okavango ovalarında süzülmeye ve çevresine can vermeye devam ediyor. | Open Subtitles | تواصل المياه العذبة "الضخّ عبر سهول "أوكافانجو تجلب الحياة أينما تفيض |
Patagonya'nın rüzgârlı ovalarında çok daha büyük bir kemirgen yaşar. | Open Subtitles | على السهول المسطحه المفتوحه فى باتاجـونيا يعيش أكبر حيوان قـارض بنظام أكثر دراسة فى تربيه الصغار |
Afrika ovalarında bu mısır katilleri bela oranını yükseltti. | Open Subtitles | على السهول الافريقية قاتِلوا الحبوب أولئك يأتون بمجاميع الطاعون |
Doğu Afrika ovalarında otlayan sürüler yüzyıl öncekilerden çok daha küçük olmalarına rağmen yine de çok büyükler. | Open Subtitles | القطعان التي جرّدت سهول إفريقيـا الشرقية لا تُضاهي في أعدادها ما كانت عليه قبل قرن، لكنهم ما يزالون كُثر. |
Amboseli ovalarında, Kilimanjaro Dağı'nın gölgesinde... mevsimlik yağmurlar iki yıldır gelmedi. | Open Subtitles | هنا، في سهول أمبوسيلي، في ظل جبل كليمنجارو، موسم الأمطار الموسمية قد فشل للعامين الماضيين. |
Takım çalışması ve dayanıklılığın, Afrika'nın geniş ovalarında kazanma kombinasyonunu teşkil ettiği kanıtlandı. | Open Subtitles | تبيّن أن العمل الجماعي و قوّة التحمل في سهول أفريقيا الواسعة وصفة مثاليّة للنجاح |
Eğer onlara burada Thessaly ovalarında, ya da açık denizde gemilerine saldırırsak fark etmeden üzerimizden geçerler. | Open Subtitles | -لو هاجمناهم هنا فى سهول ثيسلى و سفنهم فى البحر المفتوح -سيجتاحوننا بدون حتى ملاحظة |
Uzak atalarımızdan Homo habilis, Afrika'nın ovalarında geziyordu ve bu ışık demetleri uzayın uçsuz bucaksız ortamında seyahat ederken insan ırkı evrimleşti ve binlerce ve binlerce insan nesli yaşadı ve öldü ve sonra yolculuğunun başlamasından 2,5 milyon yıl sonra, uzayın derinliklerinden ve geçmişimizde çok gerilerden gelen bu haberciler buraya Dünya'ya ulaştı ve ben de onların görüntülerini yakalayıp bu fotoğrafı çektim. | Open Subtitles | فقط اجدادنا البعيدون "الـ "هومو هابيلوس حيث كانوا يهيمون في سهول افريقيا وعندما كانت اشعة الضوء تلك تسافر |
Serengeti'nin geniş ovalarında antilopları bulmak biraz zaman alıyor. | Open Subtitles | مضى حينٌ قبل أن يعثروا على النوّ في سهول "سرينغيتي" الشاسعة |
Okavango ovalarında çayırlardan geri kalanlar da dumanların arasından yükseliyor. | Open Subtitles | ...."عودة إلى سهول "أوكافانجو بقايا العشب الأخيرة ترتفع محترقة |
Mança'nın ovalarında bir çiftlik evi. Mum. | Open Subtitles | (مزرعة على سهول (لا مانشا |
"Yaralandığında ve Afganistan'ın ovalarında kalakaldığında ve Afgan kadınları arta kalanları kesip öldürmek için çıkageldiğinde tüfeğini kendine doğrultup beynini uçur. | Open Subtitles | الحق، ستو؟ عندماأصيبأنتو تركت على أفغانستان وتضمينه في السهول والنساءيخرج لتقطيع ما تبقى |
lndiana'nın ovalarında büyüdüm. | Open Subtitles | نشأت فى منطقه .. السهول في إنديانا. |