Lâkin sizlerin de bildiği gibi oy birliği olmadıkça devam edemeyiz. | Open Subtitles | على أية حال، كما تعلمون، لا نستطيعُ التقدم حتى يكون التصويت بالإجماع. |
Gitti çünkü eğer o olmazsa bir karar veremeyiz, çünkü oy birliği gerekiyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد أنه إذا بقى بعيداً فإننا لن نصوّت, لأن التصويت بالإجماع. |
Lâkin sizlerin de bildiği gibi oy birliği olmadıkça devam edemeyiz. | Open Subtitles | ولكن، كما تعلمون. لا يمكننا المضي قدمًا ما لم يتم التصويت بالإجماع |
Ben onla uğraştıkça oy birliği sağlanacak. Bunun üzerine bahse bile girebiliriz. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي أنا معه سيكون تصويتاً بالاجماع |
O zaman oy birliği sağlandı. | Open Subtitles | اِذاً كان بالاجماع. |
Bir Önder'i güçten indirmek için elçilerin çoğunluk oy birliği veya ölüm gereklidir. | Open Subtitles | التصويت بالإجماع من السفراء أو الموت هو ما يزيل قائدة من سلطتها |