"oy veren" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذين صوتوا
        
    • صوّت
        
    • يصوت
        
    • الذي صوت
        
    Ve size karşı oy veren kabine üyeleri de istifa etmeyi kabul etti. Open Subtitles وجميع الوزراء الذين صوتوا ضدك وافقوا على الاستقالة
    Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك
    En son ne zaman yarışta beyaz biri varken siyahi bir adama oy veren bir beyaz gördünüz? Open Subtitles متى آخر مرّة صوّت رجل أبيض لرجل أسود بينما هناك رجل أبيض آخر مرشّح ؟
    Daha önce de söylediğim gibi, bu firmada Hardman'a oy veren tek kişi ben değilim. Open Subtitles كما قلت لك من قبل لست الوحيد الذي صوّت له ثم صوّتت لطرده عندما عرفت
    Dünyanızda gördüklerime dayanarak, sence sevimliliğe oy veren olur mu? Open Subtitles وبعد ما رأيته في عالمكِ، لا أظن . أن أحداً يصوت لمن هو مثلكِ
    Sana oy veren her öğretim üyesi için, ...bana oy verecek binlercesini bulabilirim. Open Subtitles لكل شخص قد يصوت لك أستطيع إيجاد ألف شخص يصوت لصالحي
    - Trump'a oy veren siyahi bir adam. Open Subtitles انظروا اليه انه الرجل الاسمر الذي صوت لترامب
    Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك
    Sana oy veren insanlara saygı duyman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تحترم الناس الذين صوتوا لك
    Size oy veren insanları, Amerika'yı? Open Subtitles الشعب الذين صوتوا من أجلك ، أمريكا ؟
    Size oy veren insanları. Open Subtitles إنهم الذين صوتوا لك
    Sonuçlar gelir gelmez, 'Bregret' (Bre-pişmanlık) diye bir kelime türedi. (Kahkaha) Brexit'e karşı oy veren insanları tanımlamak üzere uydurulmuş ama potansiyel sonuçları düşünülmemiş bir kelime. TED وبمجرد ظهور النتائج، ظهرت كلمة "بريجريت" -- (ضحك) تصف الذين صوتوا للبريكست كاحتجاج، دون التفكير في العواقب المحتملة ثم ندموا على ذلك.
    Şunu söyleyeyim, gördüğünüz gibi, ve doktorumdan da duyduğunuz gibi yeteneklerime tam olarak sahibim ve beni bu makamdan kaldırmak hem yemininize, hem de bana başkanları olarak oy veren Amerikan halkına ihanet olacaktır. Open Subtitles فإننى أتحكم تماماً فى قدراتى لذا فإن إبعادى عن هذا المكتب ...سيكون خيانة لكلٍ من قسمكم وللشعب الأمريكى الذى صوّت لى لأكون رئيسه
    Bilgin olsun, Hardman için oy veren tek kıdemli ortak ben değildim. Open Subtitles لتعلم أنني لست الشريك الوحيد الذي صوّت لـ(هاردمان)
    - Ona oy veren sendin, ben değil. Open Subtitles أنت من صوّت له, ليس انا
    Yarın Vance'e oy veren herkes için yarım gün. Open Subtitles كل من يصوت لفانس سيحصل على نصف اليوم كعطلة
    Ve ne zaman Barack'a oy veren siyahlardan laf açılsa, diyorlar ki: Open Subtitles لكن حين يصوت رجل أسود لـ " أوباما " يقول
    Evet, Bay Monk'un aleyhine oy veren kişi o. Open Subtitles ) - (نعم، هو الذي صوت ضد السيد (مونك -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more