"oynamalısın" - Translation from Turkish to Arabic

• ان تلعب
• أن تلعب
• تلعبي

Jeff, bence babam rolünü sen oynamalısın.
يجب ان اعدل بعض اللقطات من فيلمي جيف اعتقد انه يجب عليك الآن ان تلعب دور ابي

Adamla oynamalısın tahtaya oynamak.
يجب ان تلعب مع المنافس ومع لوح الشطرنج.

- golf oynamalısın da,ve, strese iyi gelir.
يجب ان تلعب الجولف قليلا انك تبدو مرهقا

Madem köpeğini bu kadar çok seviyorsun, belki de git-getircilik oynamalısın!
لكن إذا كنت تحب كلبك كثيراً فربما تحب أن تلعب لعبة الإلتقاط

Geçmek için oynamalısın. Oynamak için ödemelisin. Ödemek için geçmelisin.
يجب أن تلعب لتعبر، تدفع لتلعب، تعبر لتدفع

Çok utanç verici. - Tabii ki öyle. Bu yüzden bunu sen oynamalısın.
ــ بالتأكيد، لذلك عليكِ أن تلعبي الدور ــ ما أوقحك

Saha içinde oynamalısın, biraz sağ tarafta.
عليك ان تلعب في الملعب في مكانك, تعلم؟

Belki de birazcık olsun suçluyu oynamalısın.
ربما يجب عليك ان تلعب ذلك بشكل مؤثر

Kendi oyununu oynamalısın, o yüzden kendini topla.
عليك ان تلعب لعبتك، إذاً استجمع قِواك.

Yeni kurallara göre oynamalısın.
. يجب عليك ان تلعب بقوانين جديدة

Birdahaki turda sen de bizimle oynamalısın. - Burayı yerle bir edersin.
يجب ان تلعب الجولة القادمة يارجل

Michael da dedi ki, "Yaz Ligi'nde oynamalısın."
قال( مايكل) " عليك ان تلعب لدوري المحترفين الصيفي"

Hey, baba, NBA'e gidersen, Bobcats'de oynamalısın.
إسمع أبي، عندما تلعب للــ أن بي أي يجب أن تلعب للــ بوب كــاتس

Eğer mesajına itibar istiyorsan kendin oynamalısın.
إن أردت أن تحترم رسالتك, فحينها لابد أن تلعب شخصياً

Oyun odasının tek kuralı şu, kalmak için oynamalısın.
: القاعده الوحيده لغرفة الألعاب يجب عليك أن تلعب لتبقى

Kendini beğenmiş biri olarak Kraliyet'in şımarık çocuklarının hepsini zapt etmek için sert babayı oynamalısın.
أنت ، بكامل فخامتك تريد أن تلعب دور الوالد الصارم للأطفال الضالين للتاج تريد أن تبتلع كل ذلك

Daha çok bilgisayar oyunu oynamalısın.
يجب عليك أن تلعب المزيد من ألعاب الفيديو

Sakın bir aptallık edeyim deme. Hilesiz oynamalısın.
لذا لا تعبث بالداخل عليك أن تلعب بحذر

oynamalısın, yoksa tekrar ağzını kapatmak zorunda kalırım bunu istemezsin, değil mi?
عليك أن تلعبي وإلا سأكممك ثانية وأنت لا ترغبين في ذلك

Belden aşağı oynamalısın. Hayalarına vurmalısın.
يجب أن تلعبي بقذارة أضربيهم في مناطقهم الحساسة

Eğer Dees'i yenmek istiyorsan, oyunu Dees'in oynadığı gibi oynamalısın.
إذا أردتي هزيمة "ديس"َ يجب أن تلعبي مثل "ديس"َ