"oynamayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • ألعب
        
    • العب
        
    • أَلْعبَ
        
    • أجاريك
        
    Artık oynamayacağım. Birkaç kız çağıralım. Open Subtitles لاأريد أن ألعب دعونا نتصل على بعض الفتيات
    Valla, kabul etmek zorundasın, çünkü oynamayacağım. Open Subtitles بلى، عليك أن تأخذ إجابة الرفض .لأنني لن ألعب
    Unut gitsin. Artık başkalarının kurallarıyla oynamayacağım. Yeter bu kadar. Open Subtitles أنسي الأمر , أنا لن ألعب وفق قواعد أي شخص آخر بعد الآن , لقد انتهيت
    Nerede basketbol oynayacağım, ya da oynayıp oynamayacağım... artık sadece benim verebileceğim bir karar değil. Open Subtitles هو هذا .. المكان الذي سـ العب به كرة السلة .. اذا كنت سـ استمر بـ لعب كرة السلة انه ليس قراري وحدي
    İzciler önümüzdeki ay gelecek ve ben oynamayacağım, biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين أنّ فريق الكشافة سيأتى الشّهر القادم ولن ألعب أنا؟
    Bir daha hiç futbol maçı oynamayacağım anlamına gelse bile onun yanımda olmasını isterdim. Open Subtitles كنت لأريدها هنا معي حتى لو كان هذا يعني أنني لن ألعب كرة القدم ثانية
    İsteme, zaten oynamayacağım anladın mı? Open Subtitles إذاً , لا تفعلي , لأنني لن ألعب , حسناً ؟
    Şey bakın, ben bu oyunu oynamayacağım. Open Subtitles حسناً , انظرن, أنا لن ألعب معكن هذه اللعبه
    Shirley, loto oynamayacağım dedim sana. Open Subtitles شيرلي , لقد أخبرتك أني لن ألعب اللوتو اللعينة
    Hayır dinle, senin oyununu oynamayacağım. Open Subtitles كلاّ، اسمع، لن ألعب لعبتك المُشمئزّة يا رجل.
    oynamayacağım demiyorum. Oynayamıyorum. Open Subtitles .الأمر ليس أنني لن ألعب لا يمكنني اللعب.
    Kendini yatak odasına kapatan kurban rolünü oynamayacağım. Open Subtitles لن ألعب دور الضحية المحبوسة, في غرفة نومها.
    Bu oyunları bilirim ve yine de oynamayacağım. Hepinizin canı cehenneme. Open Subtitles أعرف اللعبة ومازلت لن ألعب إذهبوا للجحيم جميعاً
    Bu dikkat dağıtan şeylerle oynamayacağım. Sirk gibi resmen. Open Subtitles أن ألعب مع كل هذا التشتيت كان الأمر أشبه بالسيرك
    Ama bir şey diyeyim mi? Ben bu oyunu oynamayacağım. Open Subtitles دعوني أخبركم شيئاَ أنا لا ألعب تلك اللعبة معكم
    Dışarıda seni bekliyor olacağım ve oyun oynamayacağım. Open Subtitles هناك، سأكون في انتظاركم أنا لن لا ألعب لعبة
    Sizinle oyun oynamayacağım, hiç havamda değil. Open Subtitles أنا لا ألعب ألعاب معك اليوم، ولست حسنة المزاج
    Neden gerginim bilmiyorum. Ben oynamayacağım bile. Open Subtitles لا أعرف لماذا أنا متوترا جدا مع اني لن العب
    Bu oyunu oynamayacağım onunla. Banka hesabına el koydum. Open Subtitles انا لا العب معه , لقد قمت بحظر حسابه المصرفي
    Terkedilen eş rolünden tiksiniyorum. Bu rolü oynamayacağım. Open Subtitles انا امقت دور الزوجة المرفوضة لن العب ذلك الدور
    Seninle bu oyunu oynamayacağım. Open Subtitles لَنْ أَلْعبَ هذه اللعبةِ مَعك.
    Bu oyunu daha fazla oynamayacağım. Anladın mı? Open Subtitles أنا لن أجاريك فيه بعد الآن, فهمت ذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more