Bir milyon tonluk bir uzay gemisini yerinden oynatmayı dene. | Open Subtitles | أنتِ حاولي تحريك سفينة فضائية تزن مليون طن |
Bacaklarımı oynatmayı düşündüğümde merkezi sinir sisteminden sinirsel sinyaller sinirlerim içinden geçerek bacaklarımın kalan kısmındaki kasları aktive ediyor. | TED | عندما أفكر في تحريك ساقيّ، تنتقل الإشارات العصبية من جهازي العصبي المركزي مارةً عبر أعصابي لتنشط العضلات داخل أطرافي المتبقية. |
- Elinizi oynatmayı kesin efendim. | Open Subtitles | كف عن تحريك يديك يا سيدي |
Ayak parmaklarınızı oynatmayı dener misiniz Bay Maynard? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تحاول تحريك أصابع قدمك يا سيد (ماينارد)؟ |
Parmaklarınızı oynatmayı deneyin. | Open Subtitles | حاول تحريك أصابع قدمك |
Dene. Dene. Kolunu oynatmayı dene. | Open Subtitles | حاول، حاول تحريك ذراعك |
Sağ kolunu defalarca hareket ettirdi ve en sonunda kolunu oynatmayı bıraktı. Ekranda, sadece beyin dalgalarıyla diğer odadaki protez kolu hareket ettirmeyi başardığını gördü. Bu durum dünya tarihinde üç fonksiyonel kola sahip ilk memelinin bir maymun olduğunu göstermektedir. | TED | وفي نهاية المطاف كانت تحركها مرارا وتكرارا، ثم أخيرا توقفت عن تحريك ذراعها الأيمن وبدأت وبالتحديق في الشاشة، استطاعت تحريك الذراع الإصطناعية في الغرفة الأخرى فقط عن طريق أمواجها الدماغية -- أي أن تلك السعدان صارت أول رئيسية في تاريخ العالم تتوفر على ثلاثة أذرع عاملة مستقلة. |
- Bilmiyorum. Ayağımı oynatmayı deneyim. | Open Subtitles | - لا أعرف سأحاول تحريك قدمي - |
- Bıçağı oynatmayı kes. | Open Subtitles | -كف عن تحريك السكين |