"oynayacağımızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • سنلعب
        
    • كنا نلعب الورق
        
    • ونلعب
        
    Hey, Mr. M. bugün Jerry Garcia ile oynayacağımızı duydum haa? Open Subtitles مرحبا سيد إم سمعت أننا سنلعب مع جيري غارسيا اليوم
    İki ay önce playoff'larda Princeton Heights ile oynayacağımızı söyleseydin, sana inanmazdım. Open Subtitles لو قلت لى منذ شهرين اننا سنلعب فى التصفيات لما كنت صدقتك ولو قلت لى انه ستحدث نهضة فى مدرستنا لما صدقتك
    İki ay önce playoff'larda Princeton Heights ile oynayacağımızı söyleseydin, sana inanmazdım. Open Subtitles لو قلت لي من شهرين اننا سنلعب في التصفيات الكبري لم أكن لاصدق
    - Haydi, tatlım oynayacağımızı söylemiştim. Open Subtitles - يا عزيزتي ... أخبرتك أننا كنا نلعب الورق
    - Haydi, tatlım oynayacağımızı söylemiştim. Open Subtitles - يا عزيزتي ... أخبرتك أننا كنا نلعب الورق
    Gerçekten bir araya gelip bir başka yüzyıl için bu gezegende hayatta kalma mücadelesi vermek için oyun oynayacağımızı umuyorum. TED أتمنى حقيقة أن نعمل سوياً ونلعب الألعاب المهمة، لنحيا على هذا الكوكب لقرن قادم.
    Dost olduğumuzu, dışarı çıkıp oynayacağımızı sanıyordum. Open Subtitles هيّا، ظننت أننا سنصبح صديقين ظننت أننا سنذهب لنركض ونلعب
    Ona, seni ilk önce kimin bulacağını görmek için saklambaç oynayacağımızı söyle. Open Subtitles أخبرها أننا سنلعب لعبة الأستغماية ولنرى من سجد الآخر أولاً
    Monopoly oynayacağımızı söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت أننا سنلعب مونوبلي لقد جهزت البنك
    Yarın gece laser tag oynayacağımızı zannediyordum. Open Subtitles ظننت اننا سنلعب بالليزر ليلة الغد؟
    Yarın gece laser tag oynayacağımızı zannediyordum. Open Subtitles ظننت اننا سنلعب بالليزر ليلة الغد؟
    Kendimizi için oynayacağımızı sanıyorduk. Open Subtitles لقد إعتقدنا بأننا سنلعب لأنفسنا
    Bugün kiminle oynayacağımızı biliyor musun? Open Subtitles أنتم تعلمون سنلعب ضد من اليوم ؟
    Oyun oynayacağımızı sanıyordum. Open Subtitles ظننت أننا سنلعب لعبة
    Oyun oynayacağımızı sanmıştım abi. Tamam öyleyse. Open Subtitles لقد أعتقدت أننا سنلعب
    Bu gece Halo oynayacağımızı sanıyordum. Open Subtitles ظننت أننا سنلعب (هالو) الليلة
    Burada kalıp sonsuza kadar oyun oynayacağımızı söyledi. Open Subtitles لقد قالت انه يمكنني البقاء هنا ونلعب مع بعض دائماً
    Hepimizin emekli olup, sahildeki evimizin verandasında çaylarımızı yudumlayıp bütün gün briç oynayacağımızı. Open Subtitles جميعنا متقاعدون ونرشف الشاي ، اما منزلنا الشاطئ ، ونلعب لعبة (البريدج) طوال النهار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more