Ve 3,000 sene dört odada sert kayadan oyulmuş mükemmel şeyleri gizlice himaye ettiler. | Open Subtitles | لقد ظلت مختفية لمدة ثلاثة آلاف عاما فى أربعة غرف منحوتة من الحجر الصلد |
Dizinin karakterleri tahtadan oyulmuş bir satranç yapılmıştı. | Open Subtitles | هُناك شطرنج خشبي جميع الأشكال منحوتة بشق الأنفس من الخشب |
Bu savaş topu: aşağı yukarı oyulmuş elmalı tart gibi. | Open Subtitles | إنه مثل المدفع: ما بالأعلى و بالأسفل منحوت على شكل فطيرة التفاح؟ |
Bu aslında yapay ağaca oyulmuş bir Senegal kopuzu. | Open Subtitles | إنه خشب سنغالى منحوت |
Bütün bu tepelerde lavın içerisine oyulmuş bunlar gibi hazineler vardır. | Open Subtitles | في كل مكان من التلال ، هناك تُحف مثل هذه محفورة في الرواسب |
Bu yelkenli kolyesinin üstüne oyulmuş bir tarih var. | Open Subtitles | هناك تاريخ منقوش على تعويذة كتاب الإبحار |
Şimdi de buzun içinde saklanacak bir yer vahşi doğanın, kuzey ışıklarının âşıkları için buzulun bizzat içine oyulmuş bir otel inşa ediyoruz. | Open Subtitles | والآن نقوم ببناء مخبأ في الجليد فندق محفور بداخل الجبل الجليدي نفسه حيث محبي البرية |
Çukurlar volkanik kayalardan oyulmuş. | Open Subtitles | التجاويف منحوتة من صخور الحمم البركانية. |
Ulu Polinezyalı kabilemizin savaşçıları tarafından elle oyulmuş Hawaii kerestesinden hakiki topuzlar. | Open Subtitles | ،هروات حربية خشبية أصلية منحوتة باليد بواسطة أعظم محاربي قبيلتنا البولينيسية |
Benin'den bir voodoo ustası tarafından, bir seba pitonunun omurgasında oyulmuş | Open Subtitles | منحوتة في فقرة من ثعبان سيبا، من قبل سيد الفودو من بنين |
Elektronik ortamda gerçekleşen bu çirkin saldırılar taş üzerine oyulmuş da olabilirdi. | Open Subtitles | صه! يتم إرسال هذه الهجمات الشريرة عبر الوسائل الإلكترونية وقد تكون كذلك منحوتة في الحجر |
Bunlar özel olarak oyulmuş. Boyu, kalınlığı. | Open Subtitles | إنّها منحوتة على نحوٍ خاص الطول، والعرض |
Binlerce yıl önce, Tibet'in çeşitli yerlerinde kayalara oyulmuş şekilde bulundu. | Open Subtitles | لقد تم العثور عليه منحوت على الصخور في (التيبت) تاريخه يرجع لآلاف السنين فضلاً عن مجموعة كبيرة من أماكن أخرى, |
Kuş elle oyulmuş ve kanatları falan da hareket ediyor. | Open Subtitles | يعمل لمدة ثمانية أيام متواصلة بلفة واحدة للزنبرك. إنها تحتوي على طائر منحوت باليد... بأجنحة مرفرفة وكل شيء من هذا القبيل. |
Aynen öyle, dağa oyulmuş. | Open Subtitles | هذا صحيح, انه منحوت فى الجبل. |
Evet, ve burada kayaya oyulmuş Yahudi mezarlarının kalıntılarını görüyoruz. | Open Subtitles | و مالدينا هُنا هي بقايا قبور محفورة في الصخر قبور يهودية |
Niçin göğsü "Teepee" olarak oyulmuş ki? | Open Subtitles | -لم رسـمة الخيمة محفورة في صدره -رسمة خيمة |
Shawneeler'in sihirli sözlerini bu oyulmuş kuru kafaya doğru söyleyeceğiz. | Open Subtitles | محفورة بهذه الجمجمة البشرية - ذلك سهل جداً - |
Cildine bir isim oyulmuş ya da damgalanmış. | Open Subtitles | هناك اسم منقوش أو محفور في الجلد. |
Evet, söveye oyulmuş Fraser ismini gördüm. | Open Subtitles | نعم,رأيت أسم فرايزر منقوش على العتبه |
Bu sadece içimdeki oyulmuş yüzük, | Open Subtitles | كل مايخصني منقوش فقط في هذا الخاتم |
Şimdi de buzun içinde saklanacak bir yer vahşi doğanın, kuzey ışıklarının âşıkları için buzulun bizzat içine oyulmuş bir otel inşa ediyoruz. | Open Subtitles | والآن نقوم ببناء مخبأ في الجليد نحن نقوم ببناء فندق محفور في الجبل الجليدي نفسه حيث محبي البرية |
Kayalara oyulmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو انها نحتت من الصخور الصلبة |