"oyun oynayacağız" - Translation from Turkish to Arabic

• سنلعب لعبة
• نلعب لعبة
• ألعب لعبة
• تلعب لعبة
• نلعب لعبه
• سنلعب لعبه

Cop saklama dediğimiz, bir oyun oynayacağız.
سنلعب لعبة صغيرة تسمى إخفاء هراوة الشرطي

Nekrotizan fasiit her ne demek ise sana ondan vereceğim bir oyun oynayacağız.
سنلعب لعبة بسيطة، سأحقنك بأيّما يكون الالتهاب اللُفافي النخريّ.

Önce seninle küçük bir oyun oynayacağız tamam mı?
أنا و أنتِ سنلعب لعبة صغيرة أولًا، مفهوم ؟

Küçük bir oyun oynayacağız, el kızartmaca oyunu.
سوف نلعب لعبة صغيرة لعبة صفع اليد

Hemen değil. Küçük bir oyun oynayacağız.
ليس سريعاً سوف نلعب لعبة صغيرة.

Merhaba, Xavier. oyun oynayacağız.
، "مرحبا ً ، "إكزافير .. أريد أن ألعب لعبة

Tamam, dostlar, Escaped Convict ve Warden's Wife adını verdiğimiz bir oyun oynayacağız.
كل الحق ، أولاد ، نحن سوف تلعب لعبة صغيرة تسمى فر المحكوم عليه ومأمور زوجه.

'sağır-show' isimli yeni bir oyun oynayacağız.
اليوم سوف نلعب لعبه جديده "اسمها "المسرحيه الصامته

Küçük bir oyun oynayacağız ve sizler beni hatırlamayacaksınız ama sorun yok çünkü sizleri seven bir sürü insan var.
سنلعب لعبة بسيطة، وبعدها لن تذكراني. لكن لا بأس، لأن لديكما أناسًا كثيرون يحبونكما.

Şimdi çok daha iyi bir oyun oynayacağız nalbant oyunu.
والآن سنلعب لعبة رائعة, لعبة الحدادة.

Jack Webb'den öğrendiğim ufak bir oyun oynayacağız.
سنلعب لعبة صغيرة تعلمتها من جاك ويب

Hey, hadi bebek, dolu mu o şey? Şimdi küçük bir oyun oynayacağız.
سنلعب لعبة صغيرة سيحبها رفاقك أفراد عصابة "بومبرز"

Basit bir oyun oynayacağız. Kaybeden voltasını alacak.
سنلعب لعبة بسيطة والخاسر سينسحب

Tamam. Pekala. Şimdi bir oyun oynayacağız.
حسناً، حسناً نحن سنلعب لعبة الآن

Oradaki konuklardan birisiyle küçük bir oyun oynayacağız.
سنلعب لعبة صغيرة مع أحد الضيوف الحاضرين

- Jess, bir oyun oynayacağız.
جيس , سنلعب لعبة , كيف حالكم يا رفاق

Pekâlâ, bugün farklı bir oyun oynayacağız.
حسناً سوف نلعب لعبة مختلفة اليوم

Gerçeği öğrenmek için küçük bir oyun oynayacağız.
سوف نلعب لعبة صغيرة لإيجاد الحقيقة

Şimdi seninle küçük bir oyun oynayacağız.
الآن نحن في طريقنا لكي نلعب لعبة صغيرة

Bir oyun oynayacağız.
أريد أن ألعب لعبة

Hayır, öyle değil. Seninle küçük bir oyun oynayacağız.
لا خطاء، عليك أن تلعب لعبة صغيرة

Gel buraya, hayatım. Bu gece seninle birlikte bir oyun oynayacağız.
تعال هنا يا عزيزي الليله سنلعب لعبه